Panik atak nedenleri nelerdir, panik atak nasıl tedavi edilir ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici videosuna web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Panik Atak Nedenleri Nelerdir?

<p>&nbsp;</p> <p style="line-height:1.38"><span style="font-size:11pt; font-variant:normal; white-space:pre-wrap"><span style="font-family:Arial,sans-serif"><span style="color:#000000"><span style="font-weight:400"><span style="font-style:normal"><span style="text-decoration:none">Panik atak bir belirtidir.Birçok&nbsp; psikiyatrik rahatsızlıkta kendini gösterebilir. Aslında bu beyinde adını verdiğimiz bir bölgenin ki bu bölge iş kişinin kendisini güvende efendim emniyette hissetme duygusu ile ilgili bir alandır. Buradaki Kimyasal Bozulma Sonrasında kişinin sürekli alarmi olması. Sanki Tehlikeli bir şey varmış moduna geçmesidir aslında panikatak. İşte bu&nbsp; bozukluğu olduğu, bozulmanın, bu kimyasal bozulmanın olduğu birçok rahatsızlıkta biz panik atağı görebiliriz. Nedir bunlar?Mesela depresyon. Depresyonda Sıkıntı ile giden özellikler kaygıyla giden bir depresyon çeşidi vardır ki burada panik atakları sıkça görebiliriz.Sosyal fobi, kişinin işte kendini sürekli&nbsp; yanlış yapacağım, rezil olacağım korkusundan dolayı topluluk içerisinde&nbsp; olduğu zaman,yaşadığı korkuyla panik atak sıkça karşımıza çıkabiliyor.Takıntı hastalığında. Yine Efendim&nbsp; Alkol ve madde bağımlılığı ki bazı maddeler özellikle extazi gibi uyarıcı maddeler panik atağa sebep olabiliyor. Efendim&nbsp; bazı fobiler işte böcek, kedi, köpek fobileri de bu tür fobik nesnelerle karşılaşıldığında yine panik atağa sebep olabiliyor.bunun gibi birçok rahatsızlıkta efendim mesela&nbsp; şizofreni hastalığında da panik atakla seyreden tablolar&nbsp; olabiliyor. Kişi işte efendim paranoid şizofreni hastalarında özellikle&nbsp; sesler bu seslerden&nbsp; aşırı korku içerisinde dehşete kapılıp panik atak&nbsp; yaşayabiliyor.velhasıl panik atak birçok psikiyatrik rahatsızlıkta kendini gösteren bir psikiyatrik belirti olarak karşımıza çıkıyor. Yine bazı kişilik&nbsp; yapısındaki &nbsp; insanlarda da panik atak kendini gösterebilir. Nedir bu&nbsp; kişilikler? Mesela aşırı titiz,tezcanlı, &nbsp; evhamlı,mükemmeliyetçi kişilik panik atak,&nbsp; stres yaşadıkları,baskı yaşadıkları anda karşılarına çıkabilmektedir.Yine travmatik&nbsp; tablolar giden bir takım rahatsızlıklar vardır. Yani yoğun travmalar,mesela savaş efendim&nbsp; deprem gibi birtakım afetlersonrasında veya taciz, tecavüzgibi birtakım durumlarda sonra ortaya çıkan bir tablo vardır ki biz buna travma sonrası stres bozukluğu diyoruz. Burada Da çok yoğun bir şekilde panikatak&nbsp; tablosunu&nbsp; hipokondur dediğimiz yani hastalık hastalığı, hastalıktan korkma. Durumu da&nbsp; sıklıkla yeni bir hastalıktan bahsedildiğinde veya hastalıkla ilgili belirti yaşadığını&nbsp; hissettiğin kişi&nbsp; bunu sıklıkla panik atak &nbsp; yaşayabilmektedir.&nbsp; birçok durumda yine&nbsp; tekrar&nbsp; etmekte fayda var. Biz panik atağa her türlü psikiyatrik&nbsp; rahatsızlıkta görebiliriz.</span></span></span></span></span></span></p>

corona-virus-salgini-akut-stres-reaksiyonuna-sebep-oluyor
Corona Virüs Salgını Akut Stres Reaksiyonuna Sebep Oluyor

<p>Bu coronavirüs algının yarattığı en önemli psikolojik tablo akut stres reaksiyondur akut Sitesi aksiyonu Bir canlının kendisinin ya da yakınının ölümcül bir olaya maruz kalması yada maruz kalanlara Tanık olmasında yaşamış olduğu Çaresizlik güvensizlik yoğun korku ve endişe halidir insan Normal şartlar altında zihnindeki ölüm korkusunu bastırabilir kontrol edebilir ölümden korkarız ama sürekli bunu gündeme getirmeliyiz bir şekilde bunu kontrol etmeye başlarız ancak Hatip durumlarda bu ölüm korkusu daha da şiddetlenir ve kontrol kontrol edilemez hale getir o zaman ölüm korkusunu uzantısı olarak birtakım şikayetler ortaya çıkar Bu şikayetler ortaya çıktı alıyordu okul stresi direksiyonu adını veriyoruz nedir bu Sheikh Ben de uykusuzum cpu kabuslar görmeye sürekli bir üste ilgili salgınla ilgili görüntülerin ve felaket senaryolarının hatırlanması atla gelmesi hastalığın kendisine ya da yakınlarına buluşacağı ve yakınlarını kaybedecek korkusu endişesi kolayca irkilme çabuk sinirlenme gelecek korkusunda aşırı Karamsarlık ümitsizlik yalnızlaşma yabancılaşma ve aşırı kaçınma davranışları Bu tepki genelde bu akut stres Reaksiyon dediğimiz durum genelde üç ila 30 lira arasında yaşanır ve zaman içerisinde Eğer beyin bu travmayı bir şekilde hazm ederse işlemleri Ya tabi tutarsa Vakıa Suresi aksiyonu gelişir kişi normale döner ama baert romanın şiddeti çok de uzun sürüyorsa ve sosyal destek konularında yeterince kişi güçlendirilmiş yorsa desteklemiyorsa o zaman bu akut stresi aksiyonların bir kısmı travma sonrası stres bozukluğu adını verdiğimiz Bir genetik bozukluğa dönüşür Ramo sonrası stres bozukluğu ya işin yaşam kalitesi son derece düşüren ve depresyon madde bağımlılığı gibi bir çok sert rahatsızlıklara da zemin hazırlayan önemli bir siyatik Davut O yüzden akut stres reaksiyonu yaşayan işçilere bu dönemde tramvayla karşılaştıkları ve hala maruz kaldıkları dönemde teknolojik destek verilmesi gram odaklı davranışçı Bilişsel davranışçı terapiler bu terapisi gibi yine travmaları işlemeye yönelik desteklerin verilmesi son derece önemlidir.</p>

kumar-bagimliligi
Kumar Bağımlılığı

<p><br /> Kumar, aileleri birbirinden ayıran, sevenleri birbirinden ayıran ocakları söndüren çok tehlikeli bir illet. Çoğu zaman kişinin itibarını kaybetmesine, toplumsal destek eksikliği, sistemlerinin zayıflamasına ve eşiyle, ailesiyle, çocuklarıyla ayrılmasına sebep olmakta, maddi iflasın yanında bir toplumsal iflası da beraberinde getirmektedir. Peki kumar, bir ahlaki sorun mudur? Yoksa bir tıbbi sorun mudur? Kumar kesinlikle bir tıbbi sorundur. İnsan beyninin özellikle gözün arka bölümüne denk düşen yerinde bir bozulmayla karakterize, bir dürtü kontrol sorunudur. Peki kumara sebep olan etkenler neler oluyor? Çoğu zaman diğer bağımlılıklarda gördüğümüz ruhsal boşluk veya duygusal boşluk, bazı eksiklik düşünceleri ve bunlara sebep olan travmalar oluyor. Yani kişi bazı travmalar yaşıyor ve bazı duyguların eksikliğini hissetmeye başlıyor. Yetersiz, düşük duygular olabilir, değersizlik duyguları, güçsüzlük, eksiklik, eziklik, acizlik, çaresizlik gibi bazı düşüncelere sahip oluyor ve bu düşüncenin uzantısı olarak da kumar oynayarak para kazanarak, kumar yoluyla para kazanarak karşılama eğilimine giriyor bir şey. Fakat öyle bir illet ki bu kumar. Kişi oynadıkça kaybediyor. Kaybettikçe daha çok oynama ihtiyacı hissettiriyor ve her oynadığında kaybettiği değerler gitgide artmaya başlıyor. Bir dipsiz kuyu gibi oynadıkça kaybediyor, kaybettikçe oynama arzusu içerisinde oluyor. İşte bu kumar sadece insanın para kaybetmesine değil, ailesinin de kaybetmesine ve birçok insani duygularını da kaybetmesine sebep oluyor. Peki biz bu durumda ne yapacağız? Eğer kumar, bir ahlaki sorun değilse, bu kumar oynayan insanların çoğu aslında iyi insanlarsa. Çoğu aslında çevresinde bu kumar illetinden önce sevilen, sayılan, dürüst, mükemmeliyetçi, işini düzgün yapan, işine, sorumluluğa sahip olan insanlardır. Peki, biz bu insanlara nasıl yardımcı Olacağız? İşte bu insanlara tıbbi olarak tabii yine Yardımcı olacağız. Gerekli ilaç tedavisinin yanında Travmalarına yönelik, o boşluk duygusuna sebep olan travmalara Yönelik terapiler, aile terapileri, sosyal terapiler, sosyal destek Yaklaşımları, çoğu zaman kumar bağımlılığının tedavisinde son derece başarılı olmaktadır.</p>

Depresyon öyle bir rahatsızlıktır ki, kendisini sadece ruhsal ve zihinsel olarak göstermez, insan bedenini de etkiler. Bu etkiler daha çok hormonal yollarla ortaya çıkar. Örneğin, depresyonda iki stres hormonu da artar: adrenalin ve kortizol. Bu hormonların artmasına bağlı olarak bazı değişiklikler meydana gelir. Mesela, kortizol hormonu fazla arttığında kişinin kan yağlarında artış görülür. Bu durum sık sık kolesterol yüksekliği olarak adlandırdığımız kan kolestrol seviyesinde yükselmelere neden olabilir. Şekerin yükselmesi yine kortizolun etkisi altındadır; şekerin gereksiz yere kana fazla salgılanması ve buna bağlı olarak şeker yükseklikleri meydana gelir. Vücutta sıvı dengesizliği de görülür; aşırı sıvı tutulması tansiyon yüksekliklerine sebep olabilir. Özellikle kadınlarda adet döneminde bu sıvı tutulması aşırı şişkinlik şeklinde kendini gösterebilir.

Depresyonun adrenalin hormonunun fazla salgılanmasıyla da ilişkilendirilen önemli bedensel yakınmalardan biri, kalbin gereksiz yere aşırı hızlanması ve yorulmasıdır. Ayrıca damarlarda büzüşmeye ve buna bağlı olarak tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Kapiller damarlardaki aşırı baskı kasılmasından dolayı da vücutta uyuşmalar, karıncalanmalar, bel ağrıları, sırt ağrıları, baş ağrıları gibi çeşitli ağrılar yaşanabilir. Mide ve bağırsaklarda ortaya çıkan rahatsızlıklar da depresyonun önemli etkilerindendir. Özellikle kronik depresyonda bazı insanlar depresyonu mide rahatsızlığı şeklinde deneyimleyebilirler. Midedeki asidin fazla salgılanması karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma gibi belirtilere neden olabilir.

Uykuda da depresyonun etkileri görülür. Kişinin uyku düzeni bozulabilir; uyku sorunları, uykuya dalma sorunu, sık sık uyanma veya gece uyanıp tekrar uyuyamama gibi problemler ortaya çıkabilir. Aşırı derecede fazla uyuma da görülebilir; kişi günde 15-16 saat uyuyabilir ve kendisini uykudan alamamakla birlikte aşırı yorgun, bitkin ve enerjisi tükenmiş hissedebilir. Bir başka önemli belirti de iştahın değişmesidir; kişide aşırı iştahsızlık veya aşırı yeme görülebilir. Bu da kilo kaybı veya kilo alımına neden olabilir. Cinsel fonksiyon bozuklukları da depresyonun bir belirtisi olabilir. Ürolojik kliniklerde ve cinsel fonksiyonla ilgili merkezlerde başvuran birçok insanın aslında depresyon hastası olduğu bilinmektedir. Depresyon kişinin cinsel isteğini ve ilgisini azaltabilir; bu da cinsel fonksiyon sorunlarına yol açabilir. Erkeklerde geçici iktidarsızlık ve ereksiyon sorunları, kadınlarda ise isteksizlik, orgazm olamama, cinsellikten zevk alamama gibi belirtiler görülebilir.