Şizofreni hastalığı tedavi edilebilir mi ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici video içeriğini web sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Şizofreni Hastalığı Tedavi Edilebilir Mi?

<p>Şizofreni hastalığı evet çok ciddi bir rahatsızlıktır ama tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Son yıllarda keşfedilen ilaç yöntemleri ve bir takım mm psikososyal rehabilitasyon metotlarıyla şizofreni hastaları artık eskisinden çok daha güzel bir şekilde tedavi edilebiliyor ve topluma kazandırılabiliyor. Eskiden bazı ilaçlar vardı. Bunlar sadece dopamin seviyesini ayarlıyordu. Ancak seviyesini ayarlarken Parkinsonizm gibi bir takım yan etkilere sebep oluyordu. Kişinin çok uyuşturuyor, uyutuyor ve eh sosyal hayattan tamamen koparıyordu. Şimdi ise hem etkinliği olan şizofreni tedavi eden hem de yan etkileri çok minimal düzeyde olan ilaçlar eh söz konusudur. Biz bunlara yeni kuşak şizofreni ilaçları diyoruz. Bu ilaçlar şizofrenin biyolojik tedavisinde son derece etkili olmuştur ve bir şekilde şizofreni tedavisinin pratikmasını değiştirmiştir. Eskiden şizofreni hastalığı tedavi edilemez. Kronik bir hastalık olarak düşünülürken hatta depo hastanelerde zincirleri bulmuş bir şekilde şizofren hastaları mm toplumdan tecrit edilirken şimdi artık tedavi edilebilir bir hastalık olarak mm psikiyatri dünyasında mm algılanmaktadır. Peki ilaç tedavisiyle napıyoruz? Dopamin ve beyindeki diğer kimyasalların düzeyini mm düzenleyerek kişiyi bu hezeyan halisinasyon, sosyal çekilme, agresif davranma veya diğer bir takım bozukluklardan, belirtilerden kurtarmış oluyoruz. Yani tabloyu öncelikle bir düzeltmiş oluyoruz. Beraberinde aileyi eğiterek, sosyal çevreyi düzenleyerek, kişinin kendisiyle ilgili becerilerini yeniden kazanmasını sağlayıcı bir takım terapileri devreye sokarak eh sosyal şifa dediğimiz en azından şifa noktasına getirebiliyoruz. Yani şizofrensların bugün yüzde yirmi beşi şifa bulabiliyor. Yüzde ellisi sosyal şifa dediğimiz yani tedavisine devam ediyor ama sosyal olarak diğer işte evlenebiliyor, çocuk sahibi olabiliyor, işe girebiliyor, okuyabiliyor. Diğer yüzde yirmi beşi de eskisinden çok daha iyi bir şekilde tedavi ediliyor ama kronikleşip bizim arzu ettiğimiz seviyeye gelmese de en azından belirtilerle mücadele noktası da olabiliyor.</p>

Öfke nedir, öfke kontrolü nasıl sağlanır; Doç. Dr. Adnan Çoban'ın detaylı video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Öfke nedir?

<p>Öfkeli insanlarda var olan temel duygulardan bir tanesidir. Olumsuz bir duygudur. Olumsuz bir duygu olduğu için de beynin öfkeyi kontrolle ilgili mekanizmaları var. Beyin bu konuda aslında çok sağlam bir yapıya sahiptir. Fakat bazen beynin öfke kontrolünü sağlayan mekanizmada sıkıntılar söz konusu olabilir. Yani bu mekanizmayı bozan etkenler söz konusu oluyor. Bu etkenler söz konusu olduğunda da öfke kontrol bozukluğu ve öfke sorunları ortaya çıkar. Peki nedir? Öfke, kontrol bozukluğuna veya öfke sorunlarına sebep olan şeyler. En başta Depresyonun belki de ilk belirtisi, öfke sorunlarıdır. Mesela kişi herkesi son günlerde ve hocam herkesin kalbini kırmaya başladım. İşlerimden, iş yerimden herkese kavga ediyorum. En ufak bir şey alınmıyorum, tepki görüyorum. Trafikte sürekli kavga etme noktasına geliyorum. Şeklinde yakınmalar da gelir. Ve öne alınmazsa bu durumun ilerleyeceği şey ağır depresyon. Başka neden? Mesela aşırı alkol kullanın. Ve madde kullanımı. Bunlar da öfkeyle ilgili mekanizmaları bozduğu için öfke ve kontrol sorunları yaratabilir. Veya Anne babayla ilgili, çocukluk döneminde yaşanmış olumsuz yaşantılar. Mesela aşırı eh bunaltan, aşırı efendim ikaz eden, sürekli eleştiren, sürekli kısıtlayan, aşırı koruyup kollayan anne babaların çocuklarında eh aşırı bir öfke birikmesi ve erişkin dönemde öfke, kontrol sorunları ortaya çıkabilmektedir. Hiperaktif çocuklarda, hiperaktivite ve dikkat eksikliği sorunu olan çocuklarda dürtü kontrol mekanizması bozulduğu için, öfke çok sık görülebilen bir durumdur. Hiperaktivitenin tedavisiyle birlikte bu öfke sorunları çocuklar kurtulabilir. Veya işte bazı fiziksel hastalıklar, mesela kalp hastalıkları sonrasında öfke sorunlarının çok sık olduğunu görüyoruz. Bazı kullanılan ilaçlar, mesela kortizon gibi ilaçlar kronik rahatsızlıklarda kullanılan kortizon gibi ilaçlar, öfke sorunlarına, aşırı sinirlilik ve evlilik durumlarına sebep olabilir. Bir de beynin bölgesini mesela bir insanlar patlayıcı tarzda öfke kontrolsüzlüğü söz konusuysa mesela epilepsi hastalığı, sarı hastalığından, beynin ön bölgesinde oluşan tümörlerde beyin ön bölgesinde ve öfkeyle ilgili alanlarındaki iltihabi durumlarda biz öfke patlamalarını görebiliriz. O yüzden ne yapmak lazım? Öfke patlamasına sebep olan etkenleri bir bir verimletmek etkenleri ortaya koymak, bu etkene yönelik tedavide mutlaka girişimde bulunmak lazım. Mesela depresyonsa, depresyon tedavisiyle birlikte öfke kontrolü çok kısa sürede sağlanacaktır. Eğer anne babayla ilgili bir sorunsa çok travmatik bir hadise söz mesela bir cinsel taciz söz konusuysa bu travmanın çözülmesi ile birlikte buna bağlı öfke sorunu da ortadan kaldırılır. Yani etkene yönelik bir tedavi planı yapılırsa öfke sorunu büyük oranda ortadan kaldırılabilmektedir.</p>

depresyon-tedavisinde-ilac-kullanimi
Depresyon Tedavisinde İlaç Kullanımı

<p>Depresyon konusunda bilinmesi gereken en önemli hususlardan birisi de depresyonun beyindeki bir kimyasal bozulma sonrasında ortaya çıkan rahatsızlık olduğu gerçeğidir. Beyindeki mutluluk kimyasallarının bunlar serotonin vb. adını verdiğimiz bir takım hormonlardır bu hormonların şu veya bu sebeple azalması depresyon dediğimiz tablonun oluşumuna sebep oluyor haliyle tedavide temel prensip nedir önce biyolojik zemini düzeltilmesidir. Eğer bir kimyasal sorun söz konusuysa bir hormonal eksiklik söz konusuysa onu yerine getirmeniz gerekiyor işte bu nedenle bir takım ilaçlar keşfedilmiştir. Bu kimyasalların bu mutluluk kimyasallarının&nbsp; seviyesindeki düşükler ortadan kaldırıyor ve kişinin bu belirtilerden kurtulmasına ve yardımcı olurlar. İlaçlar diğer uyuşturucu işte Efendim bazı kötüye kullanılan maddeler gibi mutluluk kimyasallarını tüketerek değil mutluluk kimyasallarının tüketilmesini azaltarak her bir uyuşturucu bağımlılık yapıcı etkiye sahip değil bu antidepresanlar. Beyindeki bu kimyasalı daha iktisatta kullanılmasını sağlar Sonuçta antidepresanlar uyuşturucu olmayan bağımlılık yapmayan ve bedende kalıcı bir takım yan etkileri rahatsızlıklara sebep olmayan son derece güvenilir etkili depresyon ilaçlarıdır. Ve bedende kalıcı bir takım yan etkileri rahatsızlıklara sebep olmayan son derece güvenilir etkili depresyon ilaçlarıdır bunların Tabii tek bir şartı var bir hekimin bir psikiyatrinin kontrolünde kullanılması.</p>

Panik atak aslında beynin Yanlış alarm ne yapıyor beyin herhangi bir tehlikeli durum söz konusu olmaksızın tehlikeli bir durum varmış korkulacak bir durum var mı Sinyali ortaya çıkarıyor ve kişi bu sinyali alıp aşırı bir korku tablosu derse giriyor buna bir örnek verelim işte bir binanın 30 katında sınız ve bir yangın alarmı söz konusu oldu Ne yaparsınız önce korkar kaygılarımızın endişeli kaçma için takım şeyler çaba sarf eder ancak sonra anons Hadise'den 8 bu yanlış aylardır yanlışlıkla alarma basılmıştır o zaman ne yaparız rahatlarız yangın olmadığını düşünürüz ve bir şekilde yolumuza devam panik atak esnasında bunun bir Yanlış alarm olduğunu bilmek öncelikle çok önem arz ediyor yani bunun bir panik atak olduğunu yanlışlıkla verilen bir alarmı olduğunu bildiğimiz ne zaman sıfır ona geçmiş panik at mücadelesi buna mukabil aynı şekilde beynin vücutta oluşturmuş olduğu belirtilere müdahale ederek de biz panik atağın şiddetini ve suresini panik atak esnasında kişiler çok sık yüzeysel nefes alırlar bu aslında vücudun işte oksijen ve karbon monoksit dengesini bozup fabrikadan daha da şiddetlendirme şiddetlenmesine sebep oluyor biz ne yapıyoruz böyle durumlarda kişinin deri baba az nefes alması dakikada 456 nefes alıp derin nefes alabilen kişi panik atak süresi ve şiddeti düşürmeyi başarabiliyor yine hastanede aşırı bir gerginlik söz konusu olabiliyor İşte buna müdahale ederek gevşeme egzersizleri kasları gevşeterek yine biz Panik atağı sure ve şiddetini düşürebiliriz panik atak esnasında demir ısısı düşüyor biliyorsunuz bunu işte panik atak yaşayan insanlar çok iyi bilir soğuk terleme dediğimiz dur kendini gösterir bu ısısını düşmesinden kaynaklanan bir durumdur ne yapıyoruz o zaman kişinin o üşümüş olan yerlerin ısıtılması da yine Periferik etkili çevresel etki ile beni rahatlama mesajı gönderiyor ve kişinin kısa süre içerisinde panik ataktan kurtulmasını sağlayabilir uçaksınız ve panik atak geçiyorsunuz bu çok sık karşılaşılan bir şey o filmlerde de görmüşsünüzdür bunu sıkça işte kese kağıdı toplatma sahneler aslında bu etkili bir yöntemdir şu açıdan etkidir panik hasar esnasında kişi çok sık ve yüzeysel nefes alıyor Bu Sırt ve yüzeysel nefes alma esnasında oksijen ve karbondioksit dengesi kanda bir şekilde bozuluyor çok Argon düşmüş olan karbondioksit dengesini yükseltebilmek için düzeltebilmek için kese kağıdı kobrat bak girişiminde faydalı olabileceğini düşünüyoruz kullanılabilecek bir yöntemdir işte sonuçta bu müdahalelerin esprisi şudur beyinden direk merkezi olarak rahatta sinyalini veremediğimiz zaman biz elif Erdem yani çevresel etkilerle beyler rahatlasın yani bu şekilde gönderebiliyoruz Bu da kişinin panik atağın süresini ve şiddetini azalt.