Öfke nedir, öfke kontrolü nasıl sağlanır; Doç. Dr. Adnan Çoban'ın detaylı video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Öfke nedir?

<p>Öfkeli insanlarda var olan temel duygulardan bir tanesidir. Olumsuz bir duygudur. Olumsuz bir duygu olduğu için de beynin öfkeyi kontrolle ilgili mekanizmaları var. Beyin bu konuda aslında çok sağlam bir yapıya sahiptir. Fakat bazen beynin öfke kontrolünü sağlayan mekanizmada sıkıntılar söz konusu olabilir. Yani bu mekanizmayı bozan etkenler söz konusu oluyor. Bu etkenler söz konusu olduğunda da öfke kontrol bozukluğu ve öfke sorunları ortaya çıkar. Peki nedir? Öfke, kontrol bozukluğuna veya öfke sorunlarına sebep olan şeyler. En başta Depresyonun belki de ilk belirtisi, öfke sorunlarıdır. Mesela kişi herkesi son günlerde ve hocam herkesin kalbini kırmaya başladım. İşlerimden, iş yerimden herkese kavga ediyorum. En ufak bir şey alınmıyorum, tepki görüyorum. Trafikte sürekli kavga etme noktasına geliyorum. Şeklinde yakınmalar da gelir. Ve öne alınmazsa bu durumun ilerleyeceği şey ağır depresyon. Başka neden? Mesela aşırı alkol kullanın. Ve madde kullanımı. Bunlar da öfkeyle ilgili mekanizmaları bozduğu için öfke ve kontrol sorunları yaratabilir. Veya Anne babayla ilgili, çocukluk döneminde yaşanmış olumsuz yaşantılar. Mesela aşırı eh bunaltan, aşırı efendim ikaz eden, sürekli eleştiren, sürekli kısıtlayan, aşırı koruyup kollayan anne babaların çocuklarında eh aşırı bir öfke birikmesi ve erişkin dönemde öfke, kontrol sorunları ortaya çıkabilmektedir. Hiperaktif çocuklarda, hiperaktivite ve dikkat eksikliği sorunu olan çocuklarda dürtü kontrol mekanizması bozulduğu için, öfke çok sık görülebilen bir durumdur. Hiperaktivitenin tedavisiyle birlikte bu öfke sorunları çocuklar kurtulabilir. Veya işte bazı fiziksel hastalıklar, mesela kalp hastalıkları sonrasında öfke sorunlarının çok sık olduğunu görüyoruz. Bazı kullanılan ilaçlar, mesela kortizon gibi ilaçlar kronik rahatsızlıklarda kullanılan kortizon gibi ilaçlar, öfke sorunlarına, aşırı sinirlilik ve evlilik durumlarına sebep olabilir. Bir de beynin bölgesini mesela bir insanlar patlayıcı tarzda öfke kontrolsüzlüğü söz konusuysa mesela epilepsi hastalığı, sarı hastalığından, beynin ön bölgesinde oluşan tümörlerde beyin ön bölgesinde ve öfkeyle ilgili alanlarındaki iltihabi durumlarda biz öfke patlamalarını görebiliriz. O yüzden ne yapmak lazım? Öfke patlamasına sebep olan etkenleri bir bir verimletmek etkenleri ortaya koymak, bu etkene yönelik tedavide mutlaka girişimde bulunmak lazım. Mesela depresyonsa, depresyon tedavisiyle birlikte öfke kontrolü çok kısa sürede sağlanacaktır. Eğer anne babayla ilgili bir sorunsa çok travmatik bir hadise söz mesela bir cinsel taciz söz konusuysa bu travmanın çözülmesi ile birlikte buna bağlı öfke sorunu da ortadan kaldırılır. Yani etkene yönelik bir tedavi planı yapılırsa öfke sorunu büyük oranda ortadan kaldırılabilmektedir.</p>

corona-virus-salgini-icin-psikolojik-onlemler
Corona Virüs Salgını İçin Psikolojik Önlemler

<p>Bu görünebilir saldırıyla mücadelede kırmızı çizgimiz neresi gerekli olan tedbirler önlemlerin alınması işte ellerimizi yıkamak sık sık yıkamamız. Elimize yüzümüze ağzımıza gözümüze sürmemiz ve kalabalık ortamlarda bulunmamız bir mesafeyi bilmez 2 metrelik mesafeyi korumamız gibi bir çabuk önem var bu önlemlerin nasıl alınması gerektiğini hepimiz biliyoruz bu önlemler alınması. Hayati öneme sahiptir. Eğer bu önlemleri almazsak vermiş olduğunuz hiçbir emeğin karşılığını alamayabiliriz &nbsp;10 kişilik bir aile olduğunu düşünün on kişilik ailede 9'u Efendim önlemleri alıyor Arif'in uyguluyor ama birisi uygulanıyorsa diğer dokuz kişilik uygulamasını hiçbir anlamı yok biliyorsunuz. O yüzden bir insanın coronavirüs bu versiyonuyla mücadelesi bu tedbirleri alması hem kendini korumasını hem de toplumu koruması çevresindeki insanları koruması açısından son derece önemli. Yani Corona virüs salgını karşısında o tedbirlere önlemleri uyulması bir insanı görebilir bunu hiçbir zaman unutmayalım salgılar psikolojik gönderin olduğunu Unutmamak gerekir acil eylem planları da mutlaka Psikolojik destek programlarında yer alması gerekir nasılki deprem sel gibi doğal afetlerde Psikolojik destek programlarının ilk etapta devreye sokuyoruz olabilir salgınında da çok destek yöntemlerinin yan önce devreye sokmamız Çünkü sosyal etkenler davranış modelleri kişilerin davranış patenleri ile olaya bakış şekilleri tedbirleri uyulması konusu belirleyen en önemli faktörler bu Eğer Siz istediğiniz kadar anlattım basın-yayın da olsun işte bilmem ya iletişim araçlarıyla olsun senin kadar anlattığım eğitmeye çalışın Eğer kişilerde davranış açısından bir direnci söz konusuysa Siz o zaman o anlattığımız bir verdiğiniz bilgilerin hiçbiri M tarifesi olur yani kişilerin psikolojik gençlerini de psikolojik çarpıklıkları da ortadan kaldırmamız gerekiyor özellikle akut stres yak sonu ya da travma sonrası stres bozukluğu gelişmiş olan insanlar da plastik desteği bir an önce devreye sokmak gerekiyor Bu kişilerde tramva odaklı psikoterapi programı uygulanmaya hemen bir an önce başlanmalıdır İslam odaklı terapi yöntemlerine daha çok Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımıyla yem diğer terapisi yaklaşımını tavsiye ediyor vakit kaybetmek da her bir kişide ulusal kahramanın yaratmış olduğu etkiler görmeye başladıysa Hemen işi terapi programına alınmalıdır bilgi kimliği ve bitlerin önüne geçilmesi son derece önemlidir bu konuda sağlık bakanımız çok iyi bir performans göstermiştir Hatta dünyaya örnek olacak bir performans söz konusudur Sağlık Bakanlığının o günlük bilgilendirmeleri toplumsal Psikolojinin rahatlaması açısından büyük katkısı olmuştur bunun devam etmesi daha da artırılması önemlidir yine Basın Yayın ve kitle iletişim araçları araçlarıyla olayı psikolojik yönleri ele alan programlar yapılması son derece önemlidir Çünkü biz programlara baktığımızda genelde kaygıyı empoze eden ve o işte olayı ne kadar büyük olduğunu İşte bu salgının ne kadar önemli olduğunu ne kadar öldürücü olduğunu anlatan bir takım programlarla karşılaşıyoruz var ama bunun yanında bizi çözüm odaklı insanları rahatlatan O paniği ortadan kaldıracak bir takım programları da devreye sokmamız gerekiyor yani olayın Psikolojik destek boyutunu da sıklıkla işlemimiz gerekiyor Bu kısa zaman içerisinde televizyon programlarına radyo programlarına daha da artmasını tavsiye ediyoruz ümitsizlik değil Ümit aşılanmalı ancak olabildiğince de şeffaf olmak gerekir gerçekleri göz ardı eden Ümit söylemleri kişileri rağbete sevk edebilir korka biliriz faydalanabiliriz Ama bu tedbir almamız engelleyecek düzeyde olmalıdır korkmak salgını bitmez ama korunmamak o yüzden korkmaktan korkmayalım önlemlere uymamaktan korkalım salgılar hayatın bittiği anlamına gelmez hayatın güzelliklerini yaşamak her zaman mezhebinde mümkündür Damla müzik dinlemek sevdiklerimizde salgın haricinde sohbet etmek güzel filmler izlemek kitap okumak kalabalık olmaz ortamlarda yürümek nefes ve gevşeme egzersizleri yapmak Sebze ve meyveden zengin beslenmek bol su içmek hem bağışıklık sistemini güçlendirmede hem de kişinin moral ve motivasyonunu yükseltmede bir katkı sağlar Evet biz bu Corona virüs enfeksiyonu bu kullanabilir salgını sebebi de evlerimize takılmış olabiliriz Bu virüs bizim belki dışarı çıkmamızı engelliyor olabilir ama ba sevdiklerimizle birarada olmanın da keyfini kalabiliriz Tabii ki temennimiz en kısa zamanda bu virüs enfeksiyonu kontrol altına almak hiçbir vatandaşı diş sağlığına zarar gelmeden bu salgını bertaraf etmek ve sağlıklı günlerde güzel şeyleri paylaşacak zeminlerde bir araya gelmek bunun için yapacağımız çok şey var o yüzden öncelikle tedbirlere uyuyalım sorumluluk alalım ve birbirimizle dayanışmayı bırakmayalım sağlıklı günler diliyorum</p>

Şizofreni hastalığı tedavi edilebilir mi ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici video içeriğini web sayfamızdan izleyebilirsiniz.
Şizofreni Hastalığı Tedavi Edilebilir Mi?

<p>Şizofreni hastalığı çok ciddi bir rahatsızlıktır ama tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Son yıllarda keşfedilen ilaç yöntemleri ve bir takım mm psikososyal rehabilitasyon metotlarıyla şizofreni hastaları artık eskisinden çok daha güzel bir şekilde tedavi edilebiliyor ve topluma kazandırılabiliyor. Eskiden bazı ilaçlar vardı. Bunlar sadece dopamin seviyesini ayarlıyordu. Ancak seviyesini ayarlarken Parkinsonizm gibi bir takım yan etkilere sebep oluyordu. Kişinin çok uyuşturuyor, uyutuyor ve eh sosyal hayattan tamamen koparıyordu. Şimdi ise hem etkinliği olan şizofreni tedavi eden hem de yan etkileri çok minimal düzeyde olan ilaçlar eh söz konusudur. Biz bunlara yeni kuşak şizofreni ilaçları diyoruz. Bu ilaçlar şizofrenin biyolojik tedavisinde son derece etkili olmuştur ve bir şekilde şizofreni tedavisinin pratikmasını değiştirmiştir. Eskiden şizofreni hastalığı tedavi edilemez. Kronik bir hastalık olarak düşünülürken hatta depo hastanelerde zincirleri bulmuş bir şekilde şizofren hastaları mm toplumdan tecrit edilirken şimdi artık tedavi edilebilir bir hastalık olarak mm psikiyatri dünyasında mm algılanmaktadır. Peki ilaç tedavisiyle napıyoruz? Dopamin ve beyindeki diğer kimyasalların düzeyini mm düzenleyerek kişiyi bu hezeyan halisinasyon, sosyal çekilme, agresif davranma veya diğer bir takım bozukluklardan, belirtilerden kurtarmış oluyoruz. Yani tabloyu öncelikle bir düzeltmiş oluyoruz. Beraberinde aileyi eğiterek, sosyal çevreyi düzenleyerek, kişinin kendisiyle ilgili becerilerini yeniden kazanmasını sağlayıcı bir takım terapileri devreye sokarak eh sosyal şifa dediğimiz en azından şifa noktasına getirebiliyoruz. Yani şizofrensların bugün yüzde yirmi beşi şifa bulabiliyor. Yüzde ellisi sosyal şifa dediğimiz yani tedavisine devam ediyor ama sosyal olarak diğer işte evlenebiliyor, çocuk sahibi olabiliyor, işe girebiliyor, okuyabiliyor. Diğer yüzde yirmi beşi de eskisinden çok daha iyi bir şekilde tedavi ediliyor ama kronikleşip bizim arzu ettiğimiz seviyeye gelmese de en azından belirtilerle mücadele noktası da olabiliyor.</p>

Obsesif kompulsif bozukluk takıntı hastalğı belirtileri nelerdir ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici videosunu web sayfamızdan inceleyebilirsiniz.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı) Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

<p>Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır aslında. Ama bunun şu normal titizlikten ayrılmak lazım. Yani insanlar hayatlarında işte mikroba karşı, hastalığa karşı veya düzen tertip noktasında titiz olabilirler. Bu eğer günlük hayatlarını etkilemiyorsa, işlevlerini bozmuyor, sosyal ve mesleki, ailevi işlevlerini bozmuyorsa biz bunu hastalık zemininde ele alıyoruz. Hastalık zemini alacağımız şeyler ise daha çok insanın bütün bu işlevlerini bozan obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. En sık karşılaştığımız obsesyonlar mikrop bulaşma veya kirlenme obsesyonlarıdır. Kişi kendisine mikrop bulaşacağından korkun. Sürekli elini yıkayabilir. İşte el sıkışmaktan, insanlarla efendim temas etmekten veya işte umumi tuvaletlere vesaire onlardan o kullanmaktan kaçıdır. Yine kuşku obsesyonları, kontrol obsesyonları, ki bu da çok sık görülen bir obsesyondur. Ne oluyor? Kişi ocağı kapattın mı? Işıkları kapattın mı? Ütü bir prizden çektin mi? Veya efendim kapıyı kilitledin mi düşünceleriyle sürekli kontrol eder bunları. Defalarca kontrol eder. Hatta kilometrelerce gidip dönüp tekrar kontrol edebilir. Dini obsesyonlar, metafizik obsesyonlar, görülen diğer önemli obsesyonlardır. Burada da kişinin aklına sürekli efendim Allah'a küfür veya işte mukaddes bir takım saydı. İnandığı değerlere karşı hakaretvari düşünceler veya bunları inkar eden düşünceler gelir. Kişi bundan dolayı suçluluk, günahkarlık duyarak sürekli tövbe tövbe estağfurullah gibi sözler söyler. Efendim ya aşırı işte namaz kılma, ibadet etme olur veya tamamen bunları hatırlattığı için kaçınma davranışları söz konusu olabilir. Yine efendim önemli yani bu yüzyılımızda önemli bir obsesyon eş cinsel olma obsesyonu veya işte homofobi dediğimiz durum. Kişinin aklına sürekli kendisinin eşcinsel olduğu işte hem hoşlandığı gibi bir takım düşünceler gelir. Kişiye aslında yabancı düşüncelerdi bunlar. Çok rahatsız eder. Bundan dolayı bir suçluluk hatta bir günahkarlık duygusu içerisine giren kişi ve eh bunun işte eh böyle bir şeyin olmadığını ispat edercesine bir takım davranışlar içerisine girer. Bu tür düşünceler açıklandı, açıldığı zamanda da sürekli konuşmaktan kaçınır. Kendi içinde büyük bir sıkıntı yaşar. Son olarak da hastalık eh takıntıları önemli takıntılardan. Nedir bunlar? İşte AIDS, hepatit, kanser gibi birtakım rahatsızlıklara yakalandığını düşünür kişiye. Sürekli aklına bu tür obsesyonlar gelir ve gider doktora eh defalarca, müteahhitlik defalar eh test eh o yaptırır, işte efendim tedavi olur veya işte eh muayene olur eh ama bir türlü tatmin olamaz ve defalarca bu eh sürer gider. Sonuç olarak obsesif bozukluk, obsesyonlar hayatını son derece etkileyen ve ızdırap veren ve mutsuz eden bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkar.</p>

Bulaşan sadece virüs değil aynı zamanda toplumsal travmanın yarattığı aşırı fobik reaksiyonlar, depresyon, panik, paranoya gibi ruhsal sorunlar ve bencillik dürtüsellik saldırganlık damgalama gibi yıkıcı davranışlardır. Insanlar olağanüstü durumlarda nezaket, sağduyu, empati, yardımlaşma gibi ahlaki değerlerini geçici olarak kaybederler ve sadece kendisini düşünen, bencil bir varlığa dönüşürler. O yüzden salgınların yaratmış olduğu psikoloji virüsten çok daha hızlı bir şekilde yayılır ve hatta virüsle karşılaşma riski olmayan insanları bile etkiler. Bir manada viral pandemi bir psikolojiyle bir salgın psikolojisini de beraberinde getirir. O yüzden salgınlarda ortaya çıkan psikolojik sorunları mutlaka tespit etmek ve bunlarla başa çıkmak bu konularda destek programları oluşturmak çok önemli arz eder.