Kaygı bozukluğu nedir, kaybı bozukluğu nasıl tedavilir ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Kaygı bozukluğu nedir?

<p>Kaygı bozukluğu, tıbbi adıyla yaygınlaşmış anksiyete bozukluğu, adı üzerinde kaygıyla giden bir rahatsızlıktır. Kaygı, bir insanın olmayan bir durumla karşılaşacağı endişesidir. Korku ise bir olayla karşılaştığımız zaman ortaya çıkan bir olumsuz duygudur. Kaygı ise beklenti içerisinde olduğumuz bir olguya karşı duyduğumuz endişe ve sıkıntıdır. Peki, belirtileri?</p> <p>Kaygı bozukluğunda kişiler, sanki her an hayatlarının her anında bir kötü bir olay olacakmış gibi hissederler. Kötü bir haber alacakları, işte endişe duyacakları, hayal kırıklığı yaşayacakları bir olay olacağı beklentisi söz konusudur. Mesela, bir ev hanımı, çocuğunun mesela arabasının servisinin 5 dakika geç kaldığında acaba çocuğunun arabasının altında mı ezildi, çocuğunun başına bir şey mi geldi, eşini arayıp ulaşamazsa acaba eşinin öldü mü, kalp krizi mi geçirdi gibi aşırı sıkıntılar yaşarlar. Bu düşünceler kişinin hayatını kısıtlamaya ve her alanda aşırı tedbir almaya başlamasına yol açar. Bu tedbirler kişinin kaygısının daha da artmasına ve her an hayatında işte yaşam kalitesinin düşmesine ve mutsuz olmasına neden olabilir. Kişide gerginlik, aşırı kas gerginliği, vücut ağrıları (baş ağrıları, sırt ağrıları, bel ağrıları) gibi bedensel belirtiler sıkça görülür. Aşırı halsizlik, enerji azlığı da kaygı bozukluğundan kaynaklanabilir çünkü sürekli bir şeyleri planlamak, bir şeylerin tedbirini almakla meşguldürler. Bu kişilerin uykusuzluk durumu, aşırı stres hormonlarının salgılanmasına bağlı olarak gece rahat uyuyamama, uykuya dalmada zorluk veya tedirgin uykular gibi belirtiler gösterebilir. Zihinsel performans da düşebilir; unutkanlık, dikkat azlığı, konsantrasyon zayıflığı gibi zihinsel düşüklüğü gösteren belirtiler de ortaya çıkabilir. Peki, tedavisi nedir?</p> <p>Tedavisi, tabii ki bütün psikiyatrik tedavilerde olduğu gibi, burada da ilaç tedavisi önemlidir. Çünkü kaygı bozukluğuna geldiyse bir insan, mesela bir telefon zili çaldığında irkilen bir insan, beyin döngüsünde bir bozukluk olduğunu gösterir. Bu nedenle mutlaka ilaç tedavisi gereklidir. İlaç tedavisinin yanında, kaygı bozukluğu olan kişiler genellikle obsesif-kompülsif, yani takıntılı, aşırı titiz, kontrolcü, detaycı kişiliklerdir. Bu kişiler üzerinde mutlaka psikoterapötik çalışmalar yapılması gereklidir. Eğer kişinin geçmişten getirdiği korkular varsa veya travmatik yaşantıları varsa, emdr gibi yöntemlerle terapiye eklenmesi gerekebilir. Diğer psikiyatrik rahatsızlıklarda olduğu gibi, kaygı bozukluğunda da başarı şansı son derece yüksektir. Psikiyatri alanında belki de en başarılı olduğumuz alanlardan birisidir; %90-95 oranında başarı şansı söz konusudur.</p>

depresyonun-zihinsel-belirtileri-nelerdir
Depresyonun Zihinsel Belirtileri Nelerdir?

<p style="margin-top:13px; text-align:left"><span style="line-height:100%">Depresyonun zihinsel belirtileri bizim için son derece önemli belirtilerdir. Çünkü bu belirtilere müdahale edilmediği takdirde kişide kalıcı bir takım zihinsel sorunlar baş gösterebilmektedir. Bunların başında dikkat ve konsantrasyon sorunları gelmektedir. Kişi dikkat ve konsantrasyon sağlamada güçlük yaşar ve buna bu sebepten hafıza hücrelerininde fonksiyon bozukluğu, fonksiyon işlev bozukluğu eşlik ettiğinde bir unutkanlık Tablosu da eklenebilir. Yani dikkat sorunları ve beraberindeki unutkanlık, hafıza sorunları depresyonun en önemli zihinsel belirtileridir. Bu belirtiler kendisini farklı şekillerde gösterebilir. Mesela kişi eşyalarını sağda solda unutmaya başlayabilir. Efendim bir takım dalgınlıklar baş gösterebilir. Ev hanımları efendim ocakta sık sık yemek yakmaya işte Yemekleri unutmaya başlayabilir. Veya dolabı açar. Ya ben ne alacaktım buradan? Odaya girer, buraya niçin gelmiştim tarzında sorular bu tarz yaşantılar. Kendini sıkça göstermektedir. Aynı zamanda çalışan insanlarda da mesela öğrencilerde özellikle çalıştıkları şeyleri unutma durumunu sıklıkla görebilmekteyiz. Veya muhasebeci diyelim. Bir yerde hesap kitap işiyle ilgileniyor. Sık sık hata yapmaya başladığını görebiliriz. Sonuçta İlerleyen yaşlarda depresyon belirtileri, zihinsel belirtiler o kadar ileri bir safhaya gelebilir ki bazen biz bu tabloları, bunama, demans tablolarıyla bile eh karıştırabiliriz ki biz buna demans diyoruz. Yani depresyonda, ileri derecede unutkanlığın olduğu tablolara yani yalancı bunama adını veriyoruz. O yüzden depresyonun zihinsel belirtilerinin tanınması ve buna yönelik bi takım eh tetkiklerin yapı testlerin yapılması ve bununla beraber destek tedavisinde bulunması son derece önemlidir.</span></p>

panik-atak-ve-kalp-krizi-arasindaki-farklar-neler
Panik Atak ve Kalp Krizi Arasındaki Farklar Neler?

<p>Panik atak hastalarının en çok korktuğu şey malumunuz kalp krizi geçiyor olmak o yüzden panik atak geçiren birçok kişi önce acillere kardiyoloji servislerine başvururlar burada belki onlarca geri çekilir ekoları yapılır neden tahliller yapılır teknikleri yapılır sonra bu işi biraz bilendir kar diyorlar rastlarlar sizin panik hatanız var dedim bir psikiyatriste gönderdiler peki o zaman kişinin kendisinin Aslında kalp krizi ile panik atağın ayırt edebilmesi doğru bir yere başvurma saçından son derece önem peki ne gibi farklılıklar var panik atağı her zaman bir çarpıntıyla başlar kalp krizi ise bir dövüş ağrısıyla yoğun bir göğüs ağrısı ile panik atakta ki göğüs ağrısı genelde kalbin üstünde de hesaplanıp geçer kalp krizi geçiren insandaki göğüs ağrısı ise dövüşün tam ortasındadır şiddetli bir şekilde yaygın bir şekilde kendini hisse panik atak esnasında ortaya çıkan göğüs ağrısı Fethiye Yılmaz herhangi bir o bölgede lokalize olur kalp krizi geçiren kişilerde ise çeneye boğaza sırta hatem-i de yayılan bir ağrı şekilde kendini göster önemli bir ayırt edici özellik panik atağı yaşayan kişilerin ağrıları hareketle geçer hareket ettikçe Bu kişiler yürüdükçe rahatlarlar kalp krizi geçiren neredeyse hareketle ve eforla ağrı daha da şiddetlenir dinlendikleri zaman bu arı gece bu çok önemli bir ayırt edici özellikler yine tansiyonun durumu da ayırt edici bir özellik olarak karşımıza çıkar panik atak belirtileri ne sayarken oynak tansiyondan bas panik atak esnasında Azrail'i fazla salgılandığı için tansiyon yükselir kalp krizi esnasında ise tam tersi tansiyon düşer ve kişi buna bağlı olarak Şok'a çok tablosu kalp krizi ile panik atağa arasındaki farklılıklar bunlardır ki çok önemli farklılıklar çok bariz parktadır bir kardiyolog bunu çok net bir görüp aslında kişiyi yönlendirmesi gerekir çoğu zaman kendi işimizi Maalesef bazen kendimiz koymak durumunda olabiliyoruz panik atak yaşayan bir insan eğer bunu bilirsen bir psikiyatra başvurur uygun tedavi ile bu şikayetlerden kurtul.</p>

Endişeli birine destek vermek için önce onun endişesinin detaylarını almamız gerekir. Neden endişeleniyor? Endişesinin sebebi nedir? Yani acaba gelecekleri gibi korkusu mu vardır? Yakınlarına bir şey olacağından mı korkuyor? Çocuklarına bir şey olacağından mı korkuyor? Veya işini kaybedeceğinden mi korkuyor? Endişesinin kaynağını tespit ettikten sonra endişesini gidermek için ona destek olmamız gerekir.

Bir insanın endişesini kontrol etmesi için ihtiyaç duyduğu kaynaklar ne olabilir?
En önemli kaynak tabii ki beynimiz, entelektüel birikimiz, geçmişteki yaşadıklarımız, deneyimlerimiz, ailemiz, sosyal çevremiz, işimiz.
Yani çok önemli kaynaklarımız var. Bu kaynaklarımızın var olduğunu ve bunlarla birçok seçenek yaratabileceğimizi ve birçok sorunun, endişenin üzerinden gelebileceğimizi onlara öğretmemiz gerekiyor. Ve bununla birlikte tabii ki kişiye bedenini rahatlatma tekniklerini, mesela nefes egzersizlerini, gevşeme egzersizlerini öğretmemiz gerekiyor ki kişi o yaşamış olduğu stresi, stres cevabını ve endişenin yarattığı bedensel stresi giderebilsin.