Mitolojiye göre yarı keçi yarı insan şeklinde bir yaratık olan kırların ve çobanların tanrısı “pan”, kırlarda aniden insanların karşısına çıkar, onları korkuturdu. Bu hikâyeden hareketle “pan”ın yarattığı korkuya benzer korku manasına “panik” kelimesi ortaya çıkmıştır. Ataklar halinde gelen korkulara da ”panik atak” adı verilmiştir.

İnsanoğlu yüzyıllardan beri tehlike karşısında ya savaşır ya da kaçar. İşte kaçma davranışının bir tezahürü olan panikleme, beynin “lokus ceruleus” adı verilen bölgesinin aşırı duyarlılığı sonrasında süreklilik arz etmeye başlar. O zaman herhangi bir sebep yokken bile kişi panik atak dediğimiz tabloyu yaşar.

Panik Belirtileri Nelerdir?

Baş dönmesi, bulanık görme, kalp çarpıntısı, titreme, kan basıncında artma, hızlı ve yüzeysel soluma, göğüs ağrısı, kaslarda aşırı gerginlik, soğuk terleme, midede şişkinlik, sık idrara çıkma, bayılacakmış gibi olma gibi belirtiler görülür. Vücut sanki kişinin kontrolünden çıkmış, infilak edecek bir bomba haline gelmiştir. Bu dehşetli tablo karşısında kişide öleceği, kontrolünü kaybedeceği veya aklını kaybedeceği korkusu gelişir. Nefes açlığı içinde kendini ya dışarı atar ya da pencereleri açıp hava almaya çalışır. Yine olmazsa hemen bir acil servise koşar.

Panik bozukluğu olanlarda genellikle agorafobi dediğimiz kapalı alan veya çok açık alanlardan korkma da görülür. Kişi tünel, köprü, vapur, geniş otoyol, asansör, otobüs, tren, hipermarket, sinema, tiyatro gibi yerlerde panik atağı yaşar. O yüzden bu ortamlardan olabildiğince kaçınır.

Aciller Panik Hastalarıyla Dolup Taşar

Yapılan araştırmalar panik hastalarının %70’inin en az 9–10 defa acile başvurduğunu, anjiyo yapılan hastaların da %57’sinde panik bozukluğu tespit edildiğini ortaya koymuştur. Özellikle kardiyoloji ve nöroloji acillerine başvuru sıktır. Kalp elektrosu, kan tahlili, eko ve beyin MR’ı gibi tetkikler defalarca yapılır. Bir şey bulunamadığı zaman kişiler “sende bir şey yok” denilip evlerine gönderilir. Eğer bir akıllı hekime denk düşerlerse psikiyatriye sevk edilir ve panik atak yaşadıklarını anlarlar.

Hem Günlük Hayatı Hem de İş Hayatını İleri Derecede Etkiler

Panik ataklar hayatı öylesine etkiler ki kişi “bayılıp kalırsam, başıma bir şey geldiğinde önlem alamazsam” şeklindeki kaygılar yüzünden yalnız kalmaktan, dışarı yalnız çıkmaktan, evinden uzak yerlere gitmekten kaçınmaya başlar. “Acaba ne zaman panik olacağım” şeklinde beklenti bunaltısı da tabloya eklenir ve kişi gün boyunca panikle iştigal etmeye başlar.

Bir iş adamı, hem uçuş fobisi hem de panik atakları sebebiyle uzak yerlere seyahat edemiyordu. Bu yüzden oldukça kazançlı olabilecek işleri kaçırıyordu. Seyahat etmek zorunda kaldığında civarında hastane olan, ulaşım problemi olmayan, merkezi otelleri tercih ediyordu. Aksi takdirde gitmiyordu.

Bir ev hanımı, panik atakları yüzünden çarşıya pazara gidemez, alış veriş yapamaz, çocuklarını okuldan alamaz hale gelmişti. Hatta oturdukları yer şehir dışında olduğundan evini merkezî ve yanında hastane olan bir eve taşıtmıştı.

Bir üst düzey yönetici çok başarılı olduğu ve işiyle ilgili herhangi bir problem yaşamadığı halde panikler yüzünden işinden ayrılmış, sosyal işlevselliği ileri derecede azalmış ve bunun neticesinde ağır bir depresyona girmişti.

Panik hastalarının %67’si sırf panik yüzünden işinden olmaktadır.

Neler Yapılabilir?

Panik bozukluğu belki de psikiyatrinin en kolay tedavi edilebilen rahatsızlıklarındandır. İyi tedaviyle iyileşme şansı neredeyse yüzde yüzdür.

İlaç tedavisi olmazsa olmazdır. Beraberinde tedavi sonrası tekrarlamaların olmaması için psikoterapi de başlanmalıdır.

Bunlara ek olarak şu önerilere uymak gerekir:

  1. Düzenli beslenmeli. Mideyi tıka basa doldurmamalı, geceleri yiyip yatmamalı
  2. Nefes egzersizleri son derece işe yarar. Nefesi kontrol etmeyi öğrenen kişiler panik ataklarının sıklığını ve süresini kısaltmayı başarır. Panik anında sık ve yüzeysel olan nefes az ve derin hale getirebilirse panik büyük ölçüde sona erecektir.
  3. Kafein, sigara, alkol ve uyuşturucular paniği tetikleyen, hatta paniğe sebep olan maddelerdir. Sakınılmalı
  4. Amfetamin, kortizon ve astım tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar paniği tetikleyebilir. Hekimle paylaşmalı

Gerginleşmeyen Kazanır

Son Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yaşananları biliyoruz. Müthiş bir gerginlik içinde geçmişti. Bu sezon her iki takım da iyi gidiyor. Ancak ikisi de kendilerinden kadar güçlü bir takımla ilk defa karşılaşıyorlar. O yüzden biraz kritik ve gerginliğe oldukça müsait bir maç olacağa benziyor. En küçük bir olay son maçın agresyon kırıntılarını ortaya dökebilir. Arda, Lugano, Sabri, Volkan gibi futbolculara dikkat etmek gerekir. Velhasıl psikolojik taktiği güçlü olan teknik direktör kazanır diye düşünüyorum.

Hakeme de büyük bir iş düşüyor. Mümkün olduğunca yumuşak bir tutum sergilemeli, beden dilinden çok konuşmayı tercih etmeli.

Şimdiden keyifli derbiler.

Panik Atak

Kalp Krizi

  • Önce çarpıntı başlar
  • Ağrı kalp üstünde, kısa süreli
  • Eforla ağrı geçer
  • Dinlenince artar
  • Ağrı yayılmaz ve gelip geçicidir
  • Çoğunlukla tansiyon yükselir
  • Önce göğüste bir ağrı başlar
  • Ağrı göğüsün ortasında ve süreklidir
  • Hareket ve eforla ağrı artar
  • Dinlenince azalır veya geçer
  • Çeneye, boğaza, sırta ve mideye yayılabilir
  • Çoğunlukla tansiyon düşer.

 

Panik Atak Esnasında Neler Yapılabilir?

Şu üç yaklaşım büyük ölçüde rahatlatıcı olacaktır:

  • Solunum düzenlenmeli ve beden gevşetilmeli: Panik atak esnasında nefes sayısı artar, ama derinliği azalır. Yani kişi sık ve yüzeysel nefes alır. Bu atağa sebep olan mekanizmaları daha da şiddetlendirir. Ayrıca kaslarda aşırı kasılma, cilt ısısında düşme gibi belirtiler yaşanır. Eğer solunum hızını ve derinliğini ayarlayabilir ve kasları gevşetmeyi başarabilirsek panik atağı kontrol altına alabiliriz. O yüzden öncelikle az ama derin nefes almayı başarabilmeliyiz. Bununla birlikte kas gevşeme egzersizleri ve cildi ısıtmak da etkili olmaktadır.
  • Panik atağın panik atak olduğunu bilmek en önemli ve rahatlatıcı etkendir: Panik atağın bedenin yanlış alarm olduğunu bilmek çok önemlidir. Bunu bir örnekle izah edelim. Bir binanın 30. katında olduğunuzu düşünün. Bir yangın alarmı duyulmuş olsun. İlk etapta vereceğiniz tepki korku ve endişedir. Ancak birazdan bunun yanlış bir yangın alarmı olduğu bilgisini alınca hemen rahatlarsınız. İşte panik atağın panik atak olduğunu bilmek, yani yanlış alarm olduğunu fark edebilmek tıpkı bu örnekteki gibi büyük bir rahatlatıcı etkiye sahiptir.
  • Dikkati mümkün olduğu kadar bedenden uzaklaştırmaya çalışmalıdır

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Kedi Korkusu İyileşir mi?

Hemen hemen gittiğim her yerde karşılaştığım bir sorudur bu. Özellikle...

Sanki Her An Kötü Bir Şey Olacak!

Yaygınlaşmış kaygı bozukluğu hayatın her alanında endişe verici, üzücü...

Dost Nezih Uzel’in Ardından

Bir mevlevî muhibbi, bir ehl-i tarik, bir gönül insanını daha kaybetti...