• “Gittikçe daha da yalnızlaşıyorum, yalnız öleceğim.”
  • “Neden bu kadar yüksek bu ses?”
  • “Gözlüğüm nerede?”
  • “Hiç bir şey göremiyorum.”
  • “Kilo alıyorum az yemeliyim.”

Yaşlıkta kaygı genellikle depresyon ile birlikte görülmekte ve çevresel faktörlerden doğan bir olgu olarak kabul edilmektedir. Yaşlılıkta değişen nesilleri görmek, aileden uzaklaşmak, sosyal ortamdaki değişiklikler, fiziksel ve zihinsel değişiklikler kişinin kaygı düzeyinin yükselmesine sebebiyet verebilir.

Bu dönemde asıl kaygıya sebep olan olgu ise kişinin “ölüm” kavramını daha yakından görmeye başlamasından kaynaklanmaktadır. Yapılan bir araştırmada yaşlılık ile birlikte eğitim ve sosyoekonomik düzey ile ölüm düşüncesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Daha eğitimli ve daha iyi sosyoekonomik düzeye sahip olan kişilerin analitik becerileri daha çok geliştiğinden ölümü daha çok irdelemeye yönelmektedirler.

Tedavi

Yaşlılık döneminde yaşanılan depresyon, kaygı, ilişki problemleri veya kişisel problemler mutlaka ve derhal müdahale edilmesi gereken olgulardır. Yaşlılıkta kişi hem daha fazla yalnızlık çekiyor, hem daha fazla fiziksel yakınmaya sahip oluyor hem de daha fazla ölüm kavramına yaklaşıyor. Bu sebeple, bu dönemde aşırı mutsuz olan kişinin yaşayacağı ruhsal sorunlar daha tehlikeli, bir hal alıyor. Bu dönemde kişi mutlaka uzman bir hekimden yardım almalı ve yaşlanan kişinin değişen ortamına adaptasyonu birinci planda tutulmalıdır

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Yaşlılıkta Depresyon hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.
İlgili link: https://www.adnancoban.com.tr/yaslilikta-depresyon

Alzheimer Hastalığı

Demans, genellikle 50 yaşın üzerinde ortaya çıkan ve çoğu kez yavaş il...

Alzheimer

Alzheimer hastalığı 1906 yılında adını ilk kez alman fizikçi Alois Alz...

Hezeyanlı Bozukluklar

Hezeyanlar, yanlış fakat sağlam ve kolay değiştirilemez düşünce ve ina...