Çağımızın sıklığı gittikçe artan hastalıklarından Alzheimer Hastalığı. Git gide artmasının sebebi de dünyadaki yaşlı nüfusun artması. Ortalama ömür süresi arttı. Bugün dünyada 18 milyon, Türkiye'de de 350-400 bin Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. İlginç bir istatistik bu hastalara bakan aile bireylerinde de yüzde 60 oranında ağır depresyon görülüyor. Hastalığın sıklığı 70'li yıllara nazaran 30 kat artmış durumda. Dünya Alzheimer Raporu'na göre 2030 yılında hasta sayısı 2'ye, 2050'de 3'e katlanmış olacak. Türkiye'de 2050 yılında hasta sayısının bugünkünün 8 katı daha fazla olacağı öngörülüyor.

Alzheimer Yutmayı Bile Unutturuyor

Bu hastalığın olmazsa olmazı unutkanlıktır. Sinsice başlayan ve yıllar içinde bariz hale gelen unutkanlık. Hafızayı öyle bir etkiler ki kişi en son safhada yutmayı ve nefes almayı bile unutur. Hastalık beynin hipokampüs adını verdiğimiz ve deneyimlerin kayıt edildiği merkezi etkiler. Daha anlaşılır bir dille söylemek gerekirse insanın bir ömür boyu kazandığı tecrübe birikimlerini bloke eder veya arşiv kayıtlarını siler. Sonuçta kişide çocuksulaşma ve gittikçe gerileyen bir tablo söz konusu olur.   

Unutkanlığın yanında ‘tanıma’ yetisinin bozulmasına bağlı belirtiler de kendini gösterir. Kişi bir insanın günlük hayatta yaptığı diş fırçalama, yüzünü yıkama, saçını tarama, elbisesini giyme ve çıkarma gibi rutin işleri unutur. Bunları kendi başına yapamamaya başlar. Bulunduğu yeri ve mekanı tanıyamamaya bağlı olarak odaları,  tuvaleti, mahalleyi ve apartmanı karıştırır, kaybolur. Yüzleri ve kişileri tanıyamayabilir. Bir hastam yüzleri tanıma yeteneğini kaybettiği için oğluna baba demeye başlamıştı. Önceden yapabildiği kompleks işleri yapamaz, çünkü muhakeme yetisi bozulur. Araba kullanamaz, hesap kitap yapamaz, alışverişe gidemez. 

Durum iyice ilerlediğinde idrarını tutamaz, kendi başına giyinip soyunamaz, yemek yiyemez, özbakımını yapamaz. Artık en son dönemde de tamamen bakıma muhtaç hale gelir. Genelde ölüm sebebi beslenememeye bağlı fiziksel bozukluklardır.

Her Bunama Alzheimer Değildir

Bazen bunamalar bir metabolik bozukluğun veya bir hastalığın uzantısı olabilmektedir. Bunlara ‘Geçici Bunama’ adını veriyoruz. Tablo bunamayı düşündürür, ama altındaki sebep Alzheimer Hastalığı değildir. Guatr gibi tiroit hastalıkları, B12 ve Folik asit eksiklikleri, HIV gibi enfeksiyon hastalıkları, sodyum-potasyum gibi elektrolitlerin dengesizliği, alkolizmin ilk safhaları, kalp-karaciğer-böbrek yetmezliğine bağlı durumlar geçici bunama tablosu söz konusu olabilir. Geçici bunamanın özelliği altta yatan sebep tedavi edildiğinde tamamen iyileşmesidir. O yüzden bunama tablolarında nöropsikolojik testlerin ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinin yanında demans bataryası dediğimiz rutin biyokimya tetkiklerinin de yapılması gerekir.

Alzheimer Tedavisinde Yeni Trendler

Maalesef tıp bu hastalığı tam anlamıyla çözebilmiş ve tam bir tedavi yöntemi geliştirebilmiş değil. Ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak, var olan hafıza hücrelerini koruyup performansını artıracak ilaç tedavileri mevcuttur. Bunun yanında son yıllarda özellikle Alzheimer hastalığının başlangıç aşamalarında sanat ve müzikle tedavi yöntemlerinden istifade edilebilmektedir. Özellikle müzikterapi bu hastalıkta trendi en çok yükselen terapi yöntemlerinden. Ayrıca ‘Kognitif Güçlendirme Programları’ adı altında belleği, dikkati, konsantrasyonu, farkındalığı ve uyanıklığı geliştirecek bilgisayarlı modül sistemleri kullanılabilmektedir. Klasik tedavinin yanında bu yöntemlerin de devreye sokulması kişinin geri kalan hayatını daha kaliteli geçirmesini mümkün kılabilmektedir.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

İleri Yaş Depresyonu Alzheimer Riskini Artırıyor: Yalancı Bunama

65 yaşın üzerinde gelişip de tedavi edilmeyen depresyonlar Alzheimer r...

Emeklilik Ruhsal Bozukluk Sebebi Olabiliyor

Emeklilik hayatın önemli kırılma noktalarından biridir. Kişiler çoğu z...

Yaşlılık ve Ruhsal Hayat

Son yıllarda gelişen teknoloji ve sağlık bilincinin güçlenmesi hayat s...