Cinsel istismar (cinsel taciz), genel tanım olarak, kişilerin kendi rızaları olmamasına rağmen başkaları tarafından cinsel olarak kötüye kullanılmaları, suistimal edilmeleri, istemedikleri halde başkalarının cinsel yönelimlerine hedef olmaları durumunu ifade eder. Her cinsiyetten, her sosyal tabakadan ve meslek grubundan kişiler cinsel istismara uğrayabilmektedirler, ancak genel olarak kadınların ve çocukların cinsel istismara daha çok maruz kaldıkları söylenebilir.
Cinsel istismarın meydana gelme biçimleri açık/aleni ya da gizli olabilir. Sözlerle, dokunmayla ve davranışlarla cinsel istismarın fiilen gerçekleştirilmesi söz konusu olabilmektedir. Her yerde ve her konumda karşılaşılabilen bir istismar olması cinsel istismara karşı önlemler almanın zorluğunu göstermektedir.
Cinsel istismar dışarıdan, tanınmayan kişilerden geldiğinde, kısmen içerden/tanıdık kişilerden gelmesine oranla daha kolay başa çıkılır olmaktadır.
Kurbanın ve failin birbirini tanıdığı durumlarda, toplumsal kodlar sebebiyle buna karşı koyabilmek, mücadele edebilmek ve bunu engelleyebilmek daha büyük zorluklarla karşılaşılabilmektedir.
Özellikle aile içi cinsel istismar durumlarında, kurbanın yaşadığı fiziksel ve ruhsal tahribat son derece derinleşmekte ve bu istismarın fark edilmesi, engellenmesi daha uzun süre alabilmektedir. Bu durumda kurbanın yaşadığı ruhsal tahribatı derinleştirmektedir. Özellikle de sürekli tekrarlanan bir istismar durumunun söz konusu olduğu koşullarda psikolojik müdahale edilmediğinde kurban geri dönüşü olmayan yıkımlarla karşılaşabilmektedir. Cinsel istismar cinsel şiddetin bir parçasıdır; göz işaretleriyle yapılanlardan tecavüze kadar uzanan geniş bir yelpazede cinsel istismar durumları söz konusu olabilmektedir.
Cinsel istismarlarla her toplumda ve kültürde karşılaşmak olasıdır. Özellikle kapalı toplumlarda, eğitimin ve kişisel hakların gelişmiş olamadığı yerlerde hem istismarın meydana gelmesi daha gizli/kapaklı olmakta ve hem de bunun açığa çıkarılması, engellenmesi, mağdurlara gerekli desteğin sağlanması konularında ciddi sorunlar yaşanmaktadır.
Cinsel istismar farklı toplum ve kültürlerde farklı şekillerde ele alınıp değerlendirilebilse de, genel olarak bir suç olarak değerlendirilmekte ve onaylanmamaktadır. Maalesef ki toplum bazı durumlarda, hayat kadınlarının, eşcinsellerin ya da toplumsal kurallara uymayan kişilerin uğradıkları cinsel istismarları hak edilen/onaylanan bir durum olarak görse de, cinsel istismarın hiç bir şart ve koşulda kabul edilemez bir davranış olduğu kesindir. Cinsel istismar; kabul edilemez, her koşulda engellemek için mücadele edilen, mağdurların korunmasını gerektiren bir suç olarak anlaşılmalı ve cinsel istismarı haklı kılmaya yönelik hiç bir gerekçenin kabul edilmemelidir.
Tedavi
Cinsel istismarın meydana getirdiği ruhsal travmalar ciddi psikolojik sorunlar doğurur. Ancak vurgulanması gereken husus, cinsel tacize maruz kalmış bir kimsenin bu sorunları yaşamasının bir kader olmadığıdır. Cinsel istismar durumlarında yaşanan psikolojik travmayı ortadan kaldırmaya yönelik olan özelleştirilmiş psikoterapi yaklaşımları ve travma çalışmaları vardır. EMDR methodu bu konuda yararlandığımız en etkili yöntemlerdendir. Bu sorun hassas bir konu olduğundan, psikoterapistin taciz durumları ile ilgili beceri ve deneyiminin çok iyi olması gerekir. Çocuklukta, ergenlikte ya da erişkinlikte olsun, yaşanan cinsel tacizin psikolojik etkileri çok şiddetli olmakla beraber bu etkileri ortadan kaldırmak da tamamen mümkündür.
DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN
PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST
İstismar ve Travma hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.
Afetler ve Duygusal Travma
Duygusal travma, yaşanılan veya şahit olunan çok kötü olaylara (cinsel...
Aile İçi Şiddet
Aile içi şiddet, ailenin bir üyesinin ailenin diğer üyelerine karşı gö...
Kayıplar ve Yas
Yaşamımız boyunca kontrol edebildiğimiz olayları deneyimlemekle berabe...