Performans Geliştirme ve Motivasyon Çalışmaları

Her insan gün içinde çeşitli davranışlarda ve hareketlerde bulunur. Bizi bu hareketlere iten sebepler ve uyaranlar vardır. Motivasyon, davranışa enerji ve yön veren güçtür. Bu enerji ve yönün verilmesi daha alttan gelen sebeplere bağlıdır. Her insanın doğuştan gelen açlık, susuzluk ve cinsellik gibi fizyolojik güdülerine “dürtü” adı verilir. Başarma isteği, bilme isteği gibi insani güdülere ise “ihtiyaç” denir. Bu dürtü ve ihtiyaçlar günlük hayatımızı yönlendirmemize ve harekete geçmemize neden olan sebeplerdir.

Motivasyon, istekleri, arzuları, dürtüleri, ihtiyaçları kapsayan genel bir kavramdır. Motivasyonun 3 temel faktörü; davranışı tetikleme, yönlendirme ve sürdürmedir. Motivasyon insanın sınırlarını, yeteneklerini, moral ve eğitim seviyelerini belirlemede yardımcıdır.

“Çocuğum neden her çalışmada motive olamıyor?”

“Çocuğum her şeye karşı isteksiz”

“Çocuğumda belli şeylere karşı isteksizlik var”

Velilerin ve öğretmenlerin en çok yakındıkları konulardan biri de çocuğun dikkatini ve motivasyonunu sağlayamamaktır. Bu tip çocuklarda bazı durumlarda hiç bir şeye motive olamama durumu gözlenebilir. Bazıları ise sadece belli durumlarda motive olurlar.

Motive olma durumu, yukarda da bahsedildiği üzere dürtü ve ihtiyaç gibi kişisel farklılıklara büyük ölçüde bağlıdır. Çocuk bazen okulda öğrendiği dersleri saçma bulurken, evde ansiklopediden öğrenmek istediği şeylere karşı mükemmel bir motivasyon sağlayabilir. Bu tip çocuklarda ihtiyaçları olanı almak ister ve geri kalanını reddederler. Bazı çocuklar dersleri tamamen reddederken, video oyunları oynarken mükemmel bir motivasyon sağlayabilirler.

Motivasyon göreceli bir kavram olmakla birlikte o anki ihtiyaçları gidermeye de bağlıdır. Ebeveynler çocuklarına 2 aylık süre dilimlerinde “ileride ne olmak istiyorsun” sorusunu sormalıdırlar. Çünkü çocuk verilen cevaptan da anlaşılacağı gibi derslerine çalışmanın ileride başarı sağlayabileceği olasılığını genellikle düşünmemektedirler.

“Çocuğum Bazı Durumlarda Başarı Sağlayabiliyor Ve Hırslı Olabiliyor, Neden Bu Durum Süreklilik Kazanamıyor?”

İster çocuk ister yetişkin olsun, insanlar motivasyonu 2 şekilde yaşarlar. Bunlardan biri dışsal güdülenme diğeri ise içsel güdülenmedir. Dışsal güdülenmede başarısız olan çocuk başarısız olma durumunu çevresel faktörlere bağlar. Bu durumda çocuğa göre hoca ona takmıştır, sınavda kalemi bozulmuş kalem bulamamıştır, o gün morali bozuktur. İçsel güdülenmede ise çocuk başarısız durumunu tamamen kendine bağlar. Böyle bir durumda çocuk çok fazla çalışmadığını ve yeterince istekli davranmadığını kendine itiraf eder.

Dışsal güdülenme çocuğa başarı sağlayabilmekle birlikte çok sağlıklı bir yöntem değildir. Çünkü çocuk başarı veya başarısızlığın sebeplerini sürekli olarak kendinden başka faktörlerde arar. İçsel güdülenmede ise çocuk kendinin farkındadır ve kendini geliştirmek için elinden geleni yapar, bu da onun motive olmasını sağlar.

Çocuğa her başarılı olduğunda nakit para, hediyeler gibi somut pekiştireçler veren aile, çocuğun içsel güdülenmesinden çok dışsal güdülenmesinin gelişmesine katkıda bulunur. Bu gibi durumlarda çocuk başarılı olma sebebini dışsal faktörlere bağlamaya başlar. Artık çocuk için başarmanın değil, hediyeyi kazanmanın önemi vardır. Bu sebeple daha çok küçük yaşlardan çocuğun içsel güdülenmeyi geliştirmesine yardımcı olunmalıdır. Bu gibi durumlarda maddi olanaklardan çok manevi olanaklar ödüllendirme olarak kullanılmalıdır.

“Çocuğumun/ Çocukların Okul Ortamında Motivasyonunu Nasıl Sağlayabilirim?”

Önceden de bahsedildiği üzere, özellikle çocuklarda motivasyon kişisel ihtiyaçlara bağlıdır. Çocuk okulda her gördüğü bilgiyi hafızasında işlemek istemeyebilir, çoğu şey ona sıkıcı gelir ve öğrenmeyi tamamen reddeder.

Bu tip durumlarda motivasyonu sağlamak amacıyla 1970 yılında oluşturulan Jigsaw modeli öğretim şekli günümüzde hala kullanılmaktadır. Bu modelde hoca öğrencilerini 5-6 kişilik gruplara ayırır. Her gruba hem kendi içlerinde hem de bireysel olarak görevler verir. Bu şekilde her çocuk istediği konuyu ayrıntılı bir şekilde irdelemiş ve arkadaşlarıyla paylaşmış olur. Bu tip öğretim şeklinde çocuk aynı zamanda kendi konusunu sınıftakilere de öğretmeye çalışır. Bu, hem çocuğun motivasyonunu artırır, hem de motivasyonu artmış olan çocukta diğer konulara karşı da merak uyanır.

Çocuklar genellikle sınıfta bir soruyu bilemediklerinde arkadaşlarına ve öğretmenlerine karşı mahcup olmaktan korkarlar. Jigsaw modeli grupla ve daha sonra sınıfla paylaşılan görevler içerdiğinden çocuk hem mahcup olmamak, hem de kendi grubunu mahcup etmemek amacıyla çok daha fazla çalışır ve motive olur.

Öğretmenlere Öneriler

Öğretmenler sınıftaki motivasyonu artırmak amacıyla geçmişten süregelen öğretmen odaklı öğretim şekillerini bırakıp hem öğretmenin hem de öğrencilerin interaktif bir şekilde iletişim içinde oldukları modele geçmeleri önerilebilir. Öğretmen konuyu anlatırken öğrencileri de buna dahil etmeli, ilginç konular seçerek bunu örneklerle hatta mümkünse mizahla anlatmalıdır. Öğretmen aynı zamanda bir konunun tersini savunarak bir tartışma alanı yaratıp öğrencilere beyin fırtınası yaptırabilir. Bu gibi durumlar öğrencilerde merak uyandırır ve onların motive olmalarını sağlar.

Aile İçi Durumlar

“Eşim Ve Ben Sürekli Tartışıyoruz. Bu Çocuğumuzun Motivasyonunu Etkiler Mi?”

Kişisel faktörlerin yanı sıra bir çocukta motivasyonu sağlayan faktörlerden biri de sağlıklı bir ev ortamıdır. Eğer çocuk evde sürekli ebeveyn tartışmalarına, yalnızlığa ve huzursuzluğa maruz kalıyorsa başka hiçbir şeye dikkatini veremeyebilir ve genellikle de vermek istemez. Çünkü çocuk için önemli olan anne babasının mutlu olması ve bu durumda kendisinin de huzur bulmasıdır. Bu sebeple, anne ve babalar bir tartışmayı veya tatsızlığı çocuğa yansıtmamalıdırlar. Yansıttıkları zaman çocukla bu durum hakkında konuşulmalıdır.

Eğer çocuk hem huzursuz bir ortam yaşayıp hem de olaylardan bihaber bırakılırsa, gittiği her yerde bunu düşünmeye başlar, dikkatini toplayamaz ve motive olamaz.

Çözüm Yolları

Çocuk eğer hiçbir şeye motive olamıyor veya belli şeylere motive olmada güçlük çekiyorsa ve bu durum hayatını zorlaştırıyorsa bir psikiyatri uzmanından ve bir uzman psikologdan yardım alınmalıdır. Bu tip durumlarda çocuk, aile ve öğretmen bir arada çalışmalıdır. Çünkü evde aile ile okulda öğretmenin uygulayacağı disiplin birbirinden çok uzak olmamalıdır. Eğer tamamen farklı disiplinler uygulanırsa çocuk bocalayabilir ve tamamen motive olma isteğini kaybedebilir. Terapi sürecinde çocuğun motive olamamasının nedenleri incelenir, hem ailenin hem de öğretmenlerin nasıl bir ortam yaratabileceği tartışılır.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Başarıyı Arttırma Çalışmalar hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.

 

Başarıyı Arttırma Çalışmalar

Hem aileleri, hem çocukları hem de öğretmenleri en çok etkileyen konul...

Sınav Kaygısı

Sınav kaygısı sınanma korkusudur. Sınanma korkusunda, çocuk ya da erge...

Okula Devamsızlık

Okula gitmek istememe birçok çocuğun yaşadığı doğal bir durumdur. Okul...