Uyku nedir, sağlıklı uyku ve uyku bozuklukları nasıl tanımlanır ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici video içeriğine sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Uyku nedir?

<p>Uyku hayatımızın en önemli devresi. Beynimizin belki de ihmalinin yapıldığı işte tamirin tamirinin yapıldığı dönemdir. Eğer etkili geçmezse uyku günümüzü etkin bir şekilde alamazsak işte bildiğimiz birçok ruhsal ve bedensel hastalıklara girim çıkartmış oluyoruz. Peki uyku sorunları kendini nasıl gösterir? Genellikle uykunun ya başında ya ortasında ya da sonunda mesela başında sorun olursa uykuya dalma güçlüğü. Uykuya dalamama, dalarken aniden uyanma şeklinde kendini gösterir. Veya sık sık uyandı. Eğer beyin eh ortasındaysa sık sık uyanmalar. Mesela iki saatte bir, bir saatte bir uyanıp kişiyi tekrar uyumakta güçlükler çekilir. Veya efendim rüya pazında bir takım sıkıntılar söz konusu olduğunda, ne neler olur? İşte kötü rüyalar, kabuslar görmek veya aşırı rüya görüyor. Kendini gösterilir. Son dönemdeki bir uyku bozukluğu uyanma döneminde veya derin uyku döneminde bir sorun varsa ne olur? Mesela gecenin uyanır kişi. Bir daha uykuya dalamaz. Tekrar uyumak ister ama uyuyamaz bir türlü. İşte bu tarz uykusuzluklar genellikle beynin kimyasını bozan durumlar söz konusu olduğunda ortaya çıkar. Çünkü serotonin maddesi, melatonin maddesi gibi bir maddeler beynin uyumasından sorumlu maddeler. Hangi durumlarda olur bu? Mesela depresyon. Bu depresyonda hem uykuya dalma güçlüğü, hem sık sık uyanma ve hem de erken uyarıp uyarak uyuyamama gibi sıkıntılar çok sık görülür ki B depresyonun belki de en önemli belirtisidir. Eh uyku sorunu. Depresyonun tedavisiyle birlikte uyku sorunu da ortadan kalkmaktadır. Veya efendim eh kaygı bozuklukları işte panik bozukluğu veya efendim işte korkular, karanlık korkusu veya kişinin bazı insanlarda şu vardır. Mesela ölüm korkusu vardır. Uyuduğu zaman işte öleceğini düşünür. Bu kişiler de uykuyu düzenleyici bir ilaç tedavisi, psikoterapiyle uyku sorunu ortadan kalkmaktadır. Mesela alkol, alkol kullanımı hem uyku sorununa sebep olur. Hem de beraberinde işte uyku sorunu sonrasında depresyona sebep olur. İnsan beyni gece uyurken yüzde seksen kapasiteyle çalışır. Gündüz ise yüzde yirmi kapasiteye düşer. Yani gece beynimiz çalışır. Gündüz de bedenimiz çalışır. Eğer alkol alırsak ne yapmış oluyoruz? Beynimizi uyuşturmuş oluyoruz. Uyuşan bir beyin gece çalışamadığı için uyku esnasında ertesi güne eksikle kalkmaktadır. O yüzden alkal sürekli alkol alır. Mesela her gün iki üç duble rakı veya işte üç dört tane bira viski içen insanlar da sürekli bir şekilde alıyoruz. Her gün alıyorsa bir zaman sonra alkolsüz uyuyamamak durumu söz konusu olur. Kişi alkol izine de sürükleyen bir durumdur. O yüzden uykusuzluk önemli bir sorundur. Tedavi edilmediği takdirde kişinin hem ruhsal hem de bedensel sağlanan bozar. Bir an önce bir uzmana başvurup bu konuda yardım alınmasında fayda vardır.</p>

corona-virus-salgini-icin-psikolojik-onlemler
Corona Virüs Salgını İçin Psikolojik Önlemler

<p>bu görünebilir saldırıyla mücadelede kırmızı çizgimiz neresi gerekli olan tedbirler önlemlerin alınması işte ellerimizi yıkamak sık sık yıkamamız Elimize yüzümüze ağzımıza gözümüze sürmemiz ve kalabalık ortamlarda bulunmamız bir mesafeyi bilmez 2 metrelik mesafeyi korumamız gibi bir çabuk eve önem var bu önlemlerin nasıl alınması gerektiğini hepimiz biliyoruz bu önlemler alınması Hayati öneme sahiptir Eğer bu önlemleri almazsak Vermiş olduğunuz hiçbir Emeğin karşılığını alabilirsiniz sezon kişilik bir aile oldu düşünün on kişilik ailede 9'u Efendim önlemleri alıyor Arif'in uyguluyor ama birisi uygulanıyorsa od2 diğer dokuz kişilik uygulamasını hiçbir anlamı 14 biliyorsunuz O yüzden bir insanın coronavirüs bu versiyonuyla mücadelesi bu tedbirleri alması hem kendini korumasını hem de toplumu koruması çevresindeki insanları koruması açısından son derece önemli yani Corona virüs salgını karşısında o tedbirlere önlemleri uyulması bir insanı görebilir bunu hiçbir zaman unutmayalım salgılar psikolojik gönderin olduğunu Unutmamak gerekir acil eylem planları da mutlaka Psikolojik destek programlarında yer alması gerekir nasılki deprem sel gibi doğal afetlerde Psikolojik destek programlarının ilk etapta devreye sokuyoruz olabilir salgınında da çok destek yöntemlerinin yan önce devreye sokmamız Çünkü sosyal etkenler davranış modelleri kişilerin davranış patenleri ile olaya bakış şekilleri tedbirleri uyulması konusu belirleyen en önemli faktörler bu Eğer Siz istediğiniz kadar anlattım basın-yayın da olsun işte bilmem ya iletişim araçlarıyla olsun senin kadar anlattığım eğitmeye çalışın Eğer kişilerde davranış açısından bir direnci söz konusuysa Siz o zaman o anlattığımız bir verdiğiniz bilgilerin hiçbiri M tarifesi olur yani kişilerin psikolojik gençlerini de psikolojik çarpıklıkları da ortadan kaldırmamız gerekiyor özellikle akut stres yak sonu ya da travma sonrası stres bozukluğu gelişmiş olan insanlar da plastik desteği bir an önce devreye sokmak gerekiyor Bu kişilerde tramva odaklı psikoterapi programı uygulanmaya hemen bir an önce başlanmalıdır İslam odaklı terapi yöntemlerine daha çok Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımıyla yem diğer terapisi yaklaşımını tavsiye ediyor vakit kaybetmek da her bir kişide ulusal kahramanın yaratmış olduğu etkiler görmeye başladıysa Hemen işi terapi programına alınmalıdır bilgi kimliği ve bitlerin önüne geçilmesi son derece önemlidir bu konuda sağlık bakanımız çok iyi bir performans göstermiştir Hatta dünyaya örnek olacak bir performans söz konusudur Sağlık Bakanlığının o günlük bilgilendirmeleri toplumsal Psikolojinin rahatlaması açısından büyük katkısı olmuştur bunun devam etmesi daha da artırılması önemlidir yine Basın Yayın ve kitle iletişim araçları araçlarıyla olayı psikolojik yönleri ele alan programlar yapılması son derece önemlidir Çünkü biz programlara baktığımızda genelde kaygıyı empoze eden ve o işte olayı ne kadar büyük olduğunu İşte bu salgının ne kadar önemli olduğunu ne kadar öldürücü olduğunu anlatan bir takım programlarla karşılaşıyoruz var ama bunun yanında bizi çözüm odaklı insanları rahatlatan O paniği ortadan kaldıracak bir takım programları da devreye sokmamız gerekiyor yani olayın Psikolojik destek boyutunu da sıklıkla işlemimiz gerekiyor Bu kısa zaman içerisinde televizyon programlarına radyo programlarına daha da artmasını tavsiye ediyoruz ümitsizlik değil Ümit aşılanmalı ancak olabildiğince de şeffaf olmak gerekir gerçekleri göz ardı eden Ümit söylemleri kişileri rağbete sevk edebilir korka biliriz faydalanabiliriz Ama bu tedbir almamız engelleyecek düzeyde olmalıdır korkmak salgını bitmez ama korunmamak o yüzden korkmaktan korkmayalım önlemlere uymamaktan korkalım salgılar hayatın bittiği anlamına gelmez hayatın güzelliklerini yaşamak her zaman mezhebinde mümkündür Damla müzik dinlemek sevdiklerimizde salgın haricinde sohbet etmek güzel filmler izlemek kitap okumak kalabalık olmaz ortamlarda yürümek nefes ve gevşeme egzersizleri yapmak Sebze ve meyveden zengin beslenmek bol su içmek hem bağışıklık sistemini güçlendirmede hem de kişinin moral ve motivasyonunu yükseltmede bir katkı sağlar Evet biz bu Corona virüs enfeksiyonu bu kullanabilir salgını sebebi de evlerimize takılmış olabiliriz Bu virüs bizim belki dışarı çıkmamızı engelliyor olabilir ama ba sevdiklerimizle birarada olmanın da keyfini kalabiliriz Tabii ki temennimiz en kısa zamanda bu virüs enfeksiyonu kontrol altına almak hiçbir vatandaşı diş sağlığına Cemal gelmeden bu salgını bertaraf etmek ve Sağlıklı günlerde güzel şeyleri paylaşacak zeminlerde bir araya gelmek bunun için yapacağımız çok şey var o yüzden öncelikle tedbirlere uyuyalım sorumluluk alalım ve birbirimizle dayanışmayı bırakmayalım sağlıklı günler diliyorum.</p>

Depresyonun fiziksel etkileri nelerdir, depresyon tedavi yöntemleri ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Depresyonun Fiziksel Belirtileri Nelerdir?

<p>Depresyon öyle bir rahatsızlıktır ki, kendisini sadece ruhsal ve zihinsel olarak göstermez, insan bedenini de etkiler. Bu etkiler daha çok hormonal yollarla ortaya çıkar. Örneğin, depresyonda iki stres hormonu da artar: adrenalin ve kortizol. Bu hormonların artmasına bağlı olarak bazı değişiklikler meydana gelir. Mesela, kortizol hormonu fazla arttığında kişinin kan yağlarında artış görülür. Bu durum sık sık kolesterol yüksekliği olarak adlandırdığımız kan kolestrol seviyesinde yükselmelere neden olabilir. Şekerin yükselmesi yine kortizolun etkisi altındadır; şekerin gereksiz yere kana fazla salgılanması ve buna bağlı olarak şeker yükseklikleri meydana gelir. Vücutta sıvı dengesizliği de görülür; aşırı sıvı tutulması tansiyon yüksekliklerine sebep olabilir. Özellikle kadınlarda adet döneminde bu sıvı tutulması aşırı şişkinlik şeklinde kendini gösterebilir.</p> <p>Depresyonun adrenalin hormonunun fazla salgılanmasıyla da ilişkilendirilen önemli bedensel yakınmalardan biri, kalbin gereksiz yere aşırı hızlanması ve yorulmasıdır. Ayrıca damarlarda büzüşmeye ve buna bağlı olarak tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Kapiller damarlardaki aşırı baskı kasılmasından dolayı da vücutta uyuşmalar, karıncalanmalar, bel ağrıları, sırt ağrıları, baş ağrıları gibi çeşitli ağrılar yaşanabilir. Mide ve bağırsaklarda ortaya çıkan rahatsızlıklar da depresyonun önemli etkilerindendir. Özellikle kronik depresyonda bazı insanlar depresyonu mide rahatsızlığı şeklinde deneyimleyebilirler. Midedeki asidin fazla salgılanması karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma gibi belirtilere neden olabilir.</p> <p>Uykuda da depresyonun etkileri görülür. Kişinin uyku düzeni bozulabilir; uyku sorunları, uykuya dalma sorunu, sık sık uyanma veya gece uyanıp tekrar uyuyamama gibi problemler ortaya çıkabilir. Aşırı derecede fazla uyuma da görülebilir; kişi günde 15-16 saat uyuyabilir ve kendisini uykudan alamamakla birlikte aşırı yorgun, bitkin ve enerjisi tükenmiş hissedebilir. Bir başka önemli belirti de iştahın değişmesidir; kişide aşırı iştahsızlık veya aşırı yeme görülebilir. Bu da kilo kaybı veya kilo alımına neden olabilir. Cinsel fonksiyon bozuklukları da depresyonun bir belirtisi olabilir. Ürolojik kliniklerde ve cinsel fonksiyonla ilgili merkezlerde başvuran birçok insanın aslında depresyon hastası olduğu bilinmektedir. Depresyon kişinin cinsel isteğini ve ilgisini azaltabilir; bu da cinsel fonksiyon sorunlarına yol açabilir. Erkeklerde geçici iktidarsızlık ve ereksiyon sorunları, kadınlarda ise isteksizlik, orgazm olamama, cinsellikten zevk alamama gibi belirtiler görülebilir.</p>

bagimlilikta-yeni-yontemler-tedavi-basarisini-artiriyor
Bağımlılıkta Yeni Yöntemler Tedavi Başarısını Artırıyor

<p>Bağımlılık, dünyanın en büyük ruh sağlığı sorunudur. Sadece erişkinleri değil, artık çocuk ve ergenleri de etkileyen bir boyuta gelmiştir. Dünyada her yüz kişiden birinin, daha beşinin alkol, eroin, kokain, esrar gibi maddelere bağımlı olduğu görülmekte ve her geçen yıl bağımlı insan sayısında artış yaşanmaktadır. Bu kadar önemli bir ruhsal soruna rağmen, bağımlılıkta uygulanan genel tedavi yaklaşımları arzu edilen başarı oranını yakalayamamıştır. Bugün her yüz bağımlıdan seksen beşi bir yıl içerisinde tekrar kullanmaya başlamaktadır. Yani mevcut tedavilerin başarı şansı yüzde on beş gibi çok küçük bir orandadır. Bu nedenle, genel tedavi yaklaşımlarını destekleyen yeni tedavilere ihtiyaç vardır. Son yıllarda bağımlılığa yönelik güçlü ilaçlar geliştirilmiştir. Önceden sadece depresyon, anksiyete ve dürtü kontrolüne destek olacak ilaçlar kullanılırken, artık direkt bağımlılığın belirtilerine müdahale eden ilaçlar geliştirilmiştir. Bu ilaçlar, yoksunluk ve aşerme reaksiyonlarını önleyerek bağımlıların tedavi uyumunu arttırmakta ve onları konusunda cesaretlendirmektedir. Galaxon, eroin bağımlılarında yoksunluğu ve aşermeyi azaltmaktadır. Çift formuyla, gerekse üç ayda bir yapılan depo iğne formuyla eroin bağımlarında büyük ümit vaat etmektedir. Yine önemli bir ilaç, Nanmeden, alkol, eroin ve esrar bağımlılığından üç ayda bir kullanılan demo iğne formuyla yüz güldüren sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu anoksenin, özellikle kokain bağımlılığında aşerme ve yoksunluğu önleyerek tedaviye büyük katkı sunduğu belirtilmektedir. Bana yükseldiğim konsta formu üç ayda bir kişiye uygulanarak tedaviye uyuma destek vermektedir. Bu ilaçlar, yoksunluk, aşerme gibi direkt bağımlılık semptomlarına etki ettiği için tedavi başarısına büyük katkı sunmaktadırlar. Son yıllarda bağımlılık tedavisinde yıldızı parlayan bir yöntem de TMS tedavisidir. TMS tedavisinin aşerme ve aşırı istek konusunda önemli bir azaltıcı etkisinin olduğu bildirilmektedir. Beynin belli bölgelerinden belli frekanslarda manyetik uyarım verilerek yapılan TMS tedavisi, eroin, alkol, kokain ve kumar bağımlılığındaki aşerme reaksiyonlarında etkili bulunmuştur. TMS, sadece ajanma özelinde değil, bağımlı bireylerde bulunan depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk yani takıntı hastalığı ve kompozitif madde kullanımının önlenmesinde de etkili görülmüştür. Bu nedenle bağımlı bireylerde, el ele tedaviye direnç söz konusuysa, bağımlılık semptomları çok şiddetliyse, ilaç tedavisinin yanı sıra TMS tedavisi önerilmektedir. Son yıllarda geliştirilen bağımlılığın tedavisine yönelik ilaçlar ve TMS tedavisi, bağımlılığın biyolojik tedavisinde son derece umut vaat etmektedir. Bu nedenle bağımlı bireylerin bu tedavilerden haberdar olmaları ve bu konuda uzman psikiyatrlarla iletişime geçmeleri son derece önemlidir. Biz çok iyi biliyoruz ki travmalar, bağımlılığın en önemli sebeplerindendir. Hem kişiyi bağımlılığa götürürler hem de bağımlılık tablosunu şiddetlendirirler. Yerden terapisi, geçmiş travmalara müdahale ederek kişinin ruhsal olarak güçlenmesini sağlamakta ve bağımlılığın şiddetini azaltmaktadır. Bağımlılıkta yaşanan aşerme, yoksunluk, intoksikasyonlar, tıbbi sorunlar, yeniden başlamalar ve adli durumlar birer travma etkisi yaratarak kişinin maddeyi bırakma arzusunu engelleyebilmektedirler. Bağımlılık odaklı EMDR protokolleri, bunlara müdahale ederek kişinin bırakma isteğini ve inancını artırmaktadırlar. Sonuç olarak PNDR terapisti, hem bağımlılığa sebep olan travmaları hem de bağımlılığın sebep olduğu travmaları işlemleyerek tedavi başarısını büyük oranda arttırmaktadır. Bağımlılık tedavisi bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Geliştirilmiş özel ilaçlar, TMS tedavisi ve EMDR terapisi gibi yöntemlerle kişiyi bağımlılıktan kurtarıp özgür ve mutlu bir birey olarak hayata bağlamak mümkündür. Hadi zincirleri kıralım ve özgürlüğe yelken açalım.</p>

Seks bağımlılığı kontrolsüz seks yapma düşünceleri ve seks davranışlarıyla cinsel ilişkiye girme davranışlarıyla 
karakterize bir cinsel dürtü bozukluğudur. Halk arasında her ne kadar salt bir ahlak sorunu gibi görülse
de bu seks bağımlılığı yaşayan birçok insanın aslında birçok travmalara maruz kalmış efendim boşluk duygusu olan  aşırı endişeli, kaygılı ve depresif kişiler olduğunu görüyoruz. insanda boşluk duygularını, duygusal boşluk 
duygularını bazen dürtüsel bi takım yaşantılarla doyurma davranışı vardır. Işte bunlardan kimisi mesela yemekle,
kimisi kumarla, kimisi efendim bi takım madde ve işte alkolle bunu eh doyurmak isterken kimilerinde de bu cinsel  davranışla kendini göstermektedir. Bu kişiler Durumlarının farkına varırlar ve bunun için tedavi arayışı içerisine  girerlerse çoğu zaman bu bozukluktan kurtulma şansına sahiptirler. Aslında baktığımız zaman birçoğu ortalama  insanlardır. Belli işte işleri olan işleri güçleri olan, aileleri olan, aile yapıları olan, sorumluluk sahibi  insanlardır ve bu yaşadıklarından son derece pişman olurlar. Son derece suçluluk duyarlar. Fakat ellerinde olmadan  defalarca pişmanlık duymalarına rağmen tekrar tekrar bu yaşantılar içerisine girerler. Klinik uygulamalar, uygulamalarımızda çoğu zaman bu insanların bir ruhsal travma sonrasında bu davranış içerisine girdiklerini tespit ediyoruz. Daha çok dürtük kontrolünde kullanılan bir takım ilaç tedavileri ve buna ilave travma terapileriyle son derece başarıyla tedavi edilebiliyor. Ve bu insanların birçoğu bu bozukluktan bu rahatsızlıktan kurtulabiliyor.