Takıntı hastalığı bin çocuktan 3 ila 9’unu etkileyen bir bozukluktur. En sık 7 yaş civarı görülür. Ancak ortalama başlangıç yaşı 10’dur.

Takıntı istenmeden gelen, uygunsuz ve şiddetli sıkıntı yaratan, yineleyici düşüncedir. Çocuk bunları baskılamaya veya başka bir düşünce ve eylemle etkisizleştirmeye çalışır. Ancak başarılı olamaz ve bu yüzden gittikçe artan bir huzursuzluk içine girer.

Her çocukta zaman zaman takıntılara rastlamak mümkündür. Ancak takıntı çocuğun yaşam kalitesini ve işlevselliğini bozacak noktaya geldiyse bir psikiyatrik durum olarak kabul edilmelidir.

Çocuklarda en çok görülen takıntılar şunlardır: 

  • Kirlilik 
  • Hastalık bulaşacağı düşüncesi, 
  • Kötü bir şey olacak düşüncesi, 
  • Aileden birinin öleceği veya hastalanacağı korkusu, 
  • Simetri, 
  • Cinsel içerikli düşünceler, 
  • Yasak veya şiddet içeren düşünceler,  
  • Anlatma, sorma ve onaylatma ihtiyacı hissedilen düşünceler

Çocuklarda bu takıntıların karşısında gözlenen davranışlar: 

  • Sık sık ellerini yıkama, 
  • Her şeyi kontrol etme, 
  • Aşırı düzen ve tertip 
  • Her şeyi sıralayarak yapma 
  • Anlamsız saymalar 
  • Dokunma, 
  • Tekrarlama, 
  • Biriktirme, 
  • Tekrar tekrar düşünme   

Takıntı hastalığı çocuklarda sanılandan çok daha fazla görülür. Ancak çocuklar ayıplanacakları ve yanlış anlaşılacakları kaygısıyla gizleme eğilimine girerler. Anne-baba veya öğretmenler çocuklara  yaklaşımlarında güven verici olurlar ve çocukların yanlarında rahat ve açık davranmalarını sağlayabilirlerse, çocuklar sıkıntılarını söyleme konusunda daha rahat davranabilirler. 

Peki, Çocuklar Takıntılarını Nasıl Dile Getirirler?

Sıklıkla konudan bahsederken sıkıntılı oldukları göze çarpar. Kendileri aslında bu şekilde düşünmek veya davranmak istemedikleri halde içlerinden bir sesin kendisini belli davranış ve düşüncelere yönlendirdiğini dile getirirler. Mesela içinden herhangi bir şeye küfür etmek gelmesi, rahatsız edici cinsel içerikli görüntülerin göz önüne gelmesi, bir şeyi iki kez yapmazsa kötü bir şey olacağı veya kapıyı kilitlemiş olmasına rağmen sanki kilitlemediğini düşünmesi ve tekrar tekrar kontrol etmek zorunda kalması gibi.

Tedavi

Takıntı rahatsızlığı iyi bir tedavi planıyla büyük oranda ortadan kaldırılabilmektedir. Eğer takıntılara bir veya birden çok travmatik olay sebep olmuşsa EMDR gibi travma yönelimli terapiler kısa sürede sonuç verebilmektedir. Anne-babaların tutum ve davranışlarını ayarlayabilmeleri, sabırlı olabilmeleri, çocuğu suçlamadan, yargılamadan destekleyici davranabilmeleri tedavi başarısında son derece etkindir. Çocuklara “saçmalama, öyle şey olur mu, kes artık şunları, bunları kafana takma” şeklinde yaklaşmak hem ajitasyonlarını ve huzursuzlarını artırmakta, hem de tedavi başarısını düşürmektedir.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

İnternet Bağımlılığı

Teknoloji bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da sık kul...

Cam Fanus İçinde Büyütülen Çocuklar

Aşırı koruyuculuk çocuğun duygusal, sosyal, ruhsal ve fiziksel gelişim...

Çocuğunuzun Dinlediği Müzik Birçok Şeyin Habercisi Olabiliyor!

Ergenlik kimliğin netleştiği, benliğin şekillendiği ve kişiliğin oturd...