adnan çoban,psikolog,psikiyatrist,online terapi,anksiyete,sosyalkaygı
Dirençli OKB'de TMU Tedavisi Etkili midir?

<p><span style="line-height:100%">Obsesif kompulsif bozukluk, zihne istemsizce gelen takıntılı düşünceler yani obsesyonlar ve bunların yarattığı stresi, sıkıntıyı bertaraf etmek için yapılan birtakım davranışlar yani kompülsiyonlarla seyreden bir psikiyatrik bozukluktur. Obsesif kompulsif bozukluk işlevselliği ve yaşam kalitesini ileri derecede azaltan, kişiye büyük ızdırap veren şiddetli bir psikiyatrik bozukluktur. Kronik gidişli yineleyici ve tedavi direnç oranı yüksek olan bir bozukluktur. 100 OKB’li bireyin 20’sinde tedaviye direnç görülmektedir. Dirençli OKB dediğimizde kastettiğimiz en az 2 serotonin geri alım inibitörü veya 2 farklı gruptan antidepresanın ya da biri kulombikramin olmak üzere en az 2 serotonin geri alım inibitörünün maksimum dozda ve yeterli sürede kullanılması da ve buna davranışlı terapiler başta olmak üzere terapi yöntemlerinin de eklenmiş olmasına rağmen yanıt alamamasıdır. Dirençli obsesif kompülsif bozukluklarda mevcut tedaviyi güçlendirecek bazı yöntemlerin devreye sokulması gerekmektedir. Bunlardan biri de Transkranial Magnetic Stimulation yani TMU tedavisidir. Yapılan araştırmalar TMU’nun dirençli OKB vakalarında genel OKB belirtilerini veya OKB ile ilişkili anksiyete ve depresyonu azalttığını göstermiştir. FDA bu etkilerinden dolayı dirençli obsesif kompülsif bozuklukta TMU tedavisine 2018 yılında onay vermiştir. TMU tedavisinde beynin belli bölgelerinden manyetik uyarım verilmekte ve o bölgenin elektrokimyasal işleyişi artırılmaya çalışılmaktadır. Yapılan araştırmalar ve klinik deneyimler bize şunu göstermektedir. Dirençli obsesif kompülsif bozukluk vakalarında mevcut ilaç tedavisinde TMU tedavisini eklediğimizde tedavi başarı şansı artmaktadır.</span></p>

seks-bagimliligi
Seks Bağımlılığı Hakkında Merak Ettikleriniz

<p>Seks bağımlılığı kontrolsüz seks yapma düşünceleri ve seks davranışlarıyla cinsel ilişkiye girme davranışlarıyla&nbsp;<br /> karakterize bir cinsel dürtü bozukluğudur. Halk arasında her ne kadar salt bir ahlak sorunu gibi görülse<br /> de bu seks bağımlılığı yaşayan birçok insanın aslında birçok travmalara maruz kalmış efendim boşluk duygusu olan&nbsp; aşırı endişeli, kaygılı ve depresif kişiler olduğunu görüyoruz. insanda boşluk duygularını, duygusal boşluk&nbsp;<br /> duygularını bazen dürtüsel bi takım yaşantılarla doyurma davranışı vardır. Işte bunlardan kimisi mesela yemekle,<br /> kimisi kumarla, kimisi efendim bi takım madde ve işte alkolle bunu eh doyurmak isterken kimilerinde de bu cinsel&nbsp; davranışla kendini göstermektedir. Bu kişiler Durumlarının farkına varırlar ve bunun için tedavi arayışı içerisine&nbsp; girerlerse çoğu zaman bu bozukluktan kurtulma şansına sahiptirler. Aslında baktığımız zaman birçoğu ortalama&nbsp; insanlardır. Belli işte işleri olan işleri güçleri olan, aileleri olan, aile yapıları olan, sorumluluk sahibi&nbsp; insanlardır ve bu yaşadıklarından son derece pişman olurlar. Son derece suçluluk duyarlar. Fakat ellerinde olmadan&nbsp; defalarca pişmanlık duymalarına rağmen tekrar tekrar bu yaşantılar içerisine girerler. Klinik uygulamalar, uygulamalarımızda çoğu zaman bu insanların bir ruhsal travma sonrasında bu davranış içerisine girdiklerini tespit ediyoruz. Daha çok dürtük kontrolünde kullanılan bir takım ilaç tedavileri ve buna ilave travma terapileriyle son derece başarıyla tedavi edilebiliyor. Ve bu insanların birçoğu bu bozukluktan bu rahatsızlıktan kurtulabiliyor.</p>

takinti-nedir
Takıntı nedir?

<p>Takıntı hastalığı takıntılarla seyreden bir ruhsal bir rahatsızlıktır. Takıntı ne demektir? Takıntı insanın aklına istenmeden gelen davetsiz misafir şeklinde gelen ve kişiyi de aşırı bunaltıyor. Sıkıntı yaratan düşüncelerdir. Böyle düşüncelerdeki düşünceler kişiyi bu sıkıntıdan, aşırı sıkıntıdan&nbsp; sıkıntı gidermek üzere birtakım davranışlara sürükler. Mesela aşırı kirlendiğini düşünen, sürekli kirlendiğini düşünen bir kişide sürekli el yıkama veya yıkanma davranışı ortaya çıkarır. Veya hastalıkla Gibi takıntılar ortaya. Yani sen hastasın. Sende bir rahatsızlık var şeklinde bir&nbsp; düşünce söz konusu oluyorsa o zaman ne olur? Sürekli hasta olduğuyla ilgili düşünceler, hasta olmadığını, kanıtlamaya dayalı davranışlar oluşur. Veya&nbsp; dini obsesyonlar verip, dinitakutlar dediğimiz bir ağız takıntılar vardır. Nedir bu?Mesela tanrıyla ilgili küfürler ortaya çıkar.&nbsp; mukaddes gördüğü şey kavramlarla ilgili birtakım kül küfürler, ileri geri konuşmalar şeklinde düşünceler ortaya çıkar. Budüşünceler Kişinin&nbsp; sürekli estağfurullah, tövbe,tövbegibi bir takım şeyleri söylenmeden, sürekli duaetmelerine ve hatta işte aşırı ibadet yapmalarına&nbsp; sebep olur. İşte biz bu&nbsp; mesela temizlik düşüncesine takıl tadı veriyoruz. Kirlenmişlik düşüncesine sürekli el yıkama olayına da kondisyon adını veriyoruz. O yüzden bu rahatsızlığımız obsesif kompulsif bozukluk adını veririz. Peki takıntı hastalığı&nbsp; neden birçok&nbsp; nedeni vardır. Bunun başında kimyasal nedenler var. Maddesinin aşırı düşmesinden dolayı beyin bazı alanlarında düşünceyi kontrol eden alanlarında sıkıntılar söz konusu ve bu sefer olumsuz düşünceler işte bu takıntı dediğimiz olumsuz düşünceler ortaya çıkar. Yine geçmiş&nbsp; dönemde yaşanmış travmalar.Mesela bir insanın yasak bir ilişki yaşaması o insanda bir temizlik obsesyonu, temizlik takıntısı şeklinde ortaya çıkartır.&nbsp; geçmişte yaşadığımız&nbsp; bizde bazı konularda hassasiyet ve takıntı dediğimiz&nbsp; düşüncelere sebebiyet veriyorlar. Peki tedavisi nasıl bu takıntı hastalığı? Tedavisi aslında çok kolay. Çok&nbsp; karmaşık bir tablo olmasına rağmen&nbsp; tedavisi bir yöntem oluşturulabilir bir tedavi programı&nbsp; çok&nbsp; basittir ve başarı oranı çok yüksektir. İlaç tedavisi olmazsa olmazdır burada. Kimyasal durumu düzeltmemiz şarttır. İlaç Tedavisine ilave eden düşünceler bu Negatif Düşünceler üzerinde yoğunlaşan kooperatif davranışı talepler ve travmaya bağlı bir&nbsp; eğer takıntı rahatsızlığı söz konusuysa travmayı çözmeye yönelik travmanın etkisini duyarsızlaştırmaya yönelik&nbsp; EMDR gibi travma terapilerinden son derece faydalanılmaktadır. İlaç artı terapiyle, tedavibaşarısı aşağı yukarı yüzde seksen, doksanlara kadar ulaşabilmektedir.</p>

Şizofreni, kronik seyreden kişinin daha önceden kazanmış olduğu bir takım becerileri kaybetmesi veya bu becerilerin zayıflamasıyla karakterize yaygın bir ruhsal bozukluktur. Psikiyatrinin en temel ve en önemli bozukluğu şizofreni hastalığıdır. Şizofreni hastalığında beyindeki kimyasal bozulmaların sonrasında birtakım belirtiler ortaya çıkıyor. Özellikle dopamin adını verdiğimiz bir maddenin, bir hormonun aşırı salgılanması ve beynin diğer alanlarını etkilemesi sonrasında kişisel davranışsal, duygusal ve düşünceyle ilgili birtakım bozukluklar ortaya çıkıyor. Ama çok daha önemlisi kişinin gördüğü, duyduğu ve çevresel uyaranlardan gelen bilgiyi yanlış işlemesi ve bunun sonrasında gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmasıyla karakterize psikotik bir tablonun eh söz konusu olmasıdır. Şizofreni hastalığı gerçeği değerlendirme yetisinin bozulmasına mm bağlı olarak ortaya çıkan duygu, düşünce ve davranış bozuklukları karakterize bir hastalıktır.