Kişinin madde bağımlılığı olduğu nasıl anlaşılır ile ilgili video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Kişinin Madde Bağımlılığı Olduğu Nasıl Anlaşılır?

<p>Kişinin madde bağımlısı olduğunu dan şüphelendiren çok tipik bir takım davranışlar vardır nedir bunlar mesela kişi gece hayatına çok fazla düşmeye başlamış sık sık barlarda gezmeye başladık efendim gecenin bir vakti bir telefon gelir apar topar gider anlamsız bir şekilde uzun bir süre geri dönmez yine çok sık çok çok fazla para harcamaya ve çok fazla para istemeye başlar, arkadaşları değişmeye eski arkadaşlar arkadaşları değişmeye eski arkadaşlarından birer birer uzaklaşıp yeni çok kendi çevresine uymayan bir takım arkadaşlıklar zararlı arkadaşlıklar edinmeye başlar ya kişinin uykuları bozulur az uyuma sürekli geceleri gezinme iştahsızlık iştah kaybı zayıflama efendim Sosyal çekinmeler Aile ile iletişimin menimizi olması en aza inmesi efendim gözler de kızarıklık yüzde efendim kızarmalar veya çocuğun aşırı agresif olması aşırı sinirli olması aşırı efendim saldırgan olması o zamana kadar var olmayan huylarını ortaya çıkması yine aşırı depresif mutsuz üzüntülü hüzünlü olması bunlar Bir anne babanın veya bir aile ferdinin çevresindeki bir kişide böyle bir bağımlılık olmadığından şüphelendiren özelliklerdir fakat altını çizmemiz gereken önemli bir şey daha iyi husus daha var o da şu hiçbir aile hiçbir anne baba hiçbir kişi çevresindeki bir insanın kesinlikle böyledir karşılaşmayacağı gibi bir yanlış uyuşturucu bağımlılığı toplumun bütün katmanlarını muhafazakar liberal bütün katmanlarını etkileyen son derece tehlikeli bir rahatsızlıktır.</p> <p>&nbsp;</p>

Depresyonun ruhsal belirtileri nelerdir ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Depresyonun Ruhsal Belirtileri Nelerdir?

<p style="margin-top:13px; text-align:left"><span style="line-height:100%">İnsan beyninin fonksiyonlarını bedensel, ruhsal ve zihinsel olarak üçe ayırabiliriz. Depresyonda insan beynini kimyasında bir bozulma söz konusu olduğu için, özellikle beynin sol ön bölgesinin, arka bölgesinin sol ön arka bölgesinin kimyasal düzensizliğinden dolayı kişide ruhsal zihinsel ve bedensel birtakım belirtiler ortaya çıkar. Ruhsal belirtiler daha çok mutlu olma ve hayattan zevk alma becerilerinin sekteye uğramasıyla karakterizedir. Yani kişi artık eskisi kadar hiçbir şeyden keyif alamıyordu. Hiçbir şeyden mutlu olamıyordu. Ve ruh iklimi sürekli kederden yana adeta bir kış mevsimini yaşıyor. Hiçbir zaman güneşi görmüyordur. Sabah kalktığı zaman bugün nasıl geçecek? Akşama kadar ben ne yapacağım? Şeklinde düşünüyordur. arkadaşlarıyla sevdiği dostlarıyla işte aile efradıyla bir araya geldiği zaman bile artık mutlu olamamaya başlamıştır. Bunun yanında kişide zevk alıcı bir takım etkinliklere karşı istek ve ilgi de kaybolmaya başlar. Yani kişi hayata karşı isteğini ve ilgisini de kaybetmiştir. Ayrıca bir gerginlik, endişe, korku hali de depresif durumlarda kendisini gösterebilir. Yani kişi Hayatın sonunun geldiğini, artık eskisi gibi mutlu olamayacağını, artık hayatın bir anlam taşımadığını düşünmeye başlar. Ve bu kişi de bir şiddetli gerginliğe, gerilime ve endişeye, korkuya yol açmaya başlayabilir. Yine depresyonda gördüğümüz en önemli belki de depresyonun varlığını bize gösterecek ilk belirtilerden birisi de aşırı gerginlik ve sinirlilik halidir. Kişi çevresindeki herkesi üzmeye başlar. Çok sevdiği insanlara tahammül edememeye başlar. Ev hanımları işte anneler çocuklarını tahammül edemeyip hatta bazen gelip hocam çocuklarım var ve onları tahammül edebilip arada bir canlarını yakıyorum diye ağlayan hastalarımız olmaktadır. Yani kişi çalıştığı iş yerinde çok yakın iletişimde olduğu kişilerle veya sosyal alanlarda mesela efendim trafikte öfkesini kontrol edememeye ve aşırı bir takım tepkiler vermeye başlar. İşte bu sinirlilik, gerginlik, endişe, korku, mutlu olamama, hayattan tat alamama, ilgi ve istekte azalma, depresyonun ruhsal belirtileri olarak karşımıza çıkmaktadır.</span></p>

depresyon-tedavisinde-ilac-kullanimi
Depresyon Tedavisinde İlaç Kullanımı

<p>Depresyon konusunda bilinmesi gereken en önemli hususlardan birisi de depresyonun beyindeki bir kimyasal bozulma sonrasında ortaya çıkan rahatsızlık olduğu gerçeğidir. Beyindeki mutluluk kimyasallarının bunlar serotonin vb. adını verdiğimiz bir takım hormonlardır bu hormonların şu veya bu sebeple azalması depresyon dediğimiz tablonun oluşumuna sebep oluyor haliyle tedavide temel prensip nedir önce biyolojik zemini düzeltilmesidir. Eğer bir kimyasal sorun söz konusuysa bir hormonal eksiklik söz konusuysa onu yerine getirmeniz gerekiyor işte bu nedenle bir takım ilaçlar keşfedilmiştir. Bu kimyasalların bu mutluluk kimyasallarının&nbsp; seviyesindeki düşükler ortadan kaldırıyor ve kişinin bu belirtilerden kurtulmasına ve yardımcı olurlar. İlaçlar diğer uyuşturucu işte Efendim bazı kötüye kullanılan maddeler gibi mutluluk kimyasallarını tüketerek değil mutluluk kimyasallarının tüketilmesini azaltarak her bir uyuşturucu bağımlılık yapıcı etkiye sahip değil bu antidepresanlar. Beyindeki bu kimyasalı daha iktisatta kullanılmasını sağlar Sonuçta antidepresanlar uyuşturucu olmayan bağımlılık yapmayan ve bedende kalıcı bir takım yan etkileri rahatsızlıklara sebep olmayan son derece güvenilir etkili depresyon ilaçlarıdır. Ve bedende kalıcı bir takım yan etkileri rahatsızlıklara sebep olmayan son derece güvenilir etkili depresyon ilaçlarıdır bunların Tabii tek bir şartı var bir hekimin bir psikiyatrinin kontrolünde kullanılması.</p>

Uçak korkusu, kişinin uçağa bindiği veya bindiğini hayal ettiği durumlarda yaşadı, korkuyla bir durumdur. O kadar korkar ki kişi, işte o korku reaksiyonu, işte mide bulantısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı bulanık görme gibi birtakım belirtileri de beraberinde yaşar. Günümüzinsanının çok sıkça kullandığı bir ulaşım aracı olduğu için uçak fobisi son derece insanın hayatını kısıtlayan bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden bu fobiyi yaşayan insanların mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Bu yaşam kalitesinidüzeltmeleri peki uçak fobisi yaşayan kişiler ne yaşıyor? Uçağa bindiklerinde veya bindiklerini hayal ettiklerinde ya bu uçak havadayken bir kalp krizi geçirirsem veya müdahale edilmesi gereken bir sağlık sorunu olursa ve bana müdahale edemezlerse orada hayatımı kaybedersem veya bu uçak düşerse gibi bir takım düşünceler sürekli dönmekte ve bundan dolayı kişi ya aşırı kaygı ve panik içerisinde uçuşuna devam etmekte veyahut da Uçaktan inip bir daha uçakla yolculuk etmemeyi tercih etmektedir.